Türk halkı aydınlık şehirler istiyor
Philips’ten şehir aydınlatması üzerine çarpıcı araştırma.
Philips, “Aydınlatmanın şehir güzelleştirme ve turizme olan etkisi” üzerine Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırma çalışması ile Türkiye’de şehir kimliklerinde aydınlatmanın etkisini ortaya koydu. ERA Araştırma tarafından 7 coğrafi bölge ve 13 şehirde yapılan bu yeni araştırma; doğru ve yeterli aydınlatılan şehirlerde yaşayanların daha huzurlu ve güvenli bir yaşantıya sahip olduğuna, Türk halkının da aydınlık şehirler istediğine işaret ediyor.
Yapılan araştırmaya göre toplumun neredeyse tamamını temsil eden yüzde 94’lük bir kesimin, aydınlatmanın şehrin güzelleşmesine katkı sağladığını düşündüğü görüldü. 1.250’den fazla kişiyle yapılan görüşmeler aracılığıyla ortaya çıkan araştırmanın sonuçları; toplumun şehir aydınlatmasıyla güven, huzur ve cazibe terimlerini ilişkilendirdiğine işaret ediyor. Görüşülen kişilerin yüzde 97’si bir şehrin simgesi haline gelen, öne çıkan yapıların aydınlatılmasının o şehri çekici kıldığına inanıyor. Şehir aydınlatılması ile yolların güvenli hale gelerek kaza oranında azalmaların olacağına katılanların oranı ise yüzde 96.
Yeni nesil aydınlatma sistemleriyle, daha yüksek kaliteli ışık sağlanırken, yüzde 80’e varan oranlarda enerji tasarrufu yapılabildiğinin altını çizen Philips Aydınlatma Türkiye Ticaret Direktörü Hakan Payzun: “Enerji verimliliğinin gelecekte şu an olduğundan çok daha fazla gündemde olacağını rahatlıkla görebiliyoruz. Artık günümüzde, enerji tasarrufu yapabilmemizi sağlayacak yeni aydınlatma teknolojileri mevcut. Philips olarak biz, tüm segmentler için enerji verimli komple aydınlatma çözümleri sunuyoruz.
Yaptığımız araştırmalara göre, Türkiye’de 80 milyon adet şeffaf lambanın enerji verimli lambalar ile degiştirilmesi sonucu yılda 1.6 milyar TL’lik tasarruf sağlanıyor. Türkiye’de üretilen enerjinin yüzde 70’inin şehirlerde tüketildiğini, buna karşın Türkiye’nin kullandığı enerjinin yüzde 70’ini yurtdışından ithal ettiğini göz önüne alırsak yılda 1.6 milyar TL’lik tasarrufun cari açığı kapatmada ne kadar önemli olduğunu görebiliriz.”
LED aydınlatma teknolojisinin, aydınlatmada yeni bir çığır açtığını ve Philips olarak bu alanda çok güçlü bir pozisyonda olduklarını belirten Hakan Payzun sözlerine şöyle devam etti: “LED teknolojisi aydınlatmanın geleceğini şekillendiriyor. Philips olarak sahip olduğumuz LED teknolojisi ve geniş ürün yelpazemiz ile aydınlatma tasarımcılarına ve mimarlara istedikleri her türlü efekti yaratmalarını sağlayan, daha önce görülmemiş imkanlar sunuyoruz. Işığın yenilikçi kullanımı ile sokaklarda, caddelerde, mağazalarda, binalarda ve şehrin her yerinde ambiyanslar yaratarak şehrin atmosferini çevreye uyumlu bir şekilde değiştiriyor ve şehirlerimize eşsiz, çekici bir görünüm kazandırıyoruz.
Türkiye’de birçok şehirde LED aydınlatma projelerine imza attık. İstanbul’daki Boğaziçi Köprüleri’nden Erzincan Tren Garı’na, Selimiye Camii’nden Amasya Valilik Binası’na, İzmir Saat Kulesi’nden Ankara Gençlik Parkı’na kadar şehirlerin sembolü haline gelmiş pek çok önemli yapı Philips tarafından aydınlatıldı. Philips, dış mekânlarda LED teknolojisinden faydalanarak; şehirleri güzelleştirme, yol ve yaya güvenliğini artırma, gece aydınlatmasında yaşanan düzensizlikleri azaltma ve önemli oranda enerji tasarrufu sağlama konularında, şehir yönetimlerine destek olacak yenilikler sunuyor.”
Yapılan toplantıda konuşan İstanbul Kalkınma Ajansı Planlama Programlama Koordinasyon Birimi Uzmanı İbrahim Can Akbayır ise şehirlerin aydınlatılması için yürütülen bu çalışmalara “İstanbul Kalkınma Ajansı olarak İstanbul bölgesinin gelişimini hızlandırmak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Aydınlatma özelinde Londra, Paris, New York, Budapeşte gibi metropolleri düşündüğümüzde görsel olarak aklımıza gelen ilk şey şehirlerin gece görüntüsü. Bir dünya kenti olarak İstanbul’da da öncelikle tarihi yerler olmak üzere mimari yapılar ve boğazın aydınlatılmasına önem verilmesi gerekiyor. Aydınlatmanın estetik boyutu ve şehir güzelleştirmeye olan katkısının daha fazla halk nezdinde farkındalığının artırılması gerekiyor. Biz de İstanbul Kalkınma Ajansı olarak bu konuya değinmek ve bu alanda çalışmalar yürütmek isteriz.” ifadeleriyle destek verdi.
Toplantıda söz alan bir başka isim olan Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdürü Barış Onay, yaptığı konuşmada: “Yapılan araştırmada da gördüğümüz kadarıyla yüzde 96 oranında kişi aydınlatmanın şehir güzelleştirmeye olan katkısı konusunda hemfikir. Bu tartışılacak bir konu değil ama biz bu konuda neredeyiz konusunda söylenecek çok var. İstanbul’un 24 saat yaşayan bir kent olduğunu düşündüğümüzde kentin doğru aydınlatılmaya hakkı olduğunu görüyoruz. Şehrin düzgün bir aydınlatma kalitesine kavuşması için şehrin bütününe odaklanan çok kapsamlı bir planlama ve çalışma gerekir. Hazırlanacak bir master plan dahilinde hareket edilmelidir. Şehir meydanlarının aydınlatması da bu anlamda öncelikli ve önemlidir.” dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müjgan Şerefhanoğlu Sözen ise, “Aydınlatma konusunda her zaman öncülük yapan Philips’e bu çalışmayı yaptığı için teşekkür ediyorum. Aydınlatma konusunda yapılacak en iyi şey kişi ve kurumların tek tek yaptıkları çalışmalar değil, tüm çalışmaların belli bir planlama çerçevesinde yapılması… Kentin yaşaması için aydınlatma şart. Emniyet, güvenlik gibi kentin daha temel ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar bir yana, aydınlatmanın bir diğer boyutu ise kentin güzelleştirilmesine yönelik mimari yapıların, yeşil alanların vb. yerlerin aydınlatılması. Aydınlatmanın bir diğer avantajı ise gece aydınlatması ile neyi göstermek istiyorsanız onu aydınlatabiliyor olmanız. Böylece kenti daha cazip hale getirebiliyorsunuz. Artık günümüzde kent aydınlatması olmazsa olmaz. Ama bunun gerçek bir planlama ile yapılması lazım.” diye konuştu.
Araştırmaya katılanların yüzde 96’sı şehir aydınlatmalarının sosyal hayatı olumlu etkilediğine, yüzde 95’i ise şehir aydınlatmalarının yaşam kalitesini arttırdığına inanıyor. Açık alanlarda yapılan mimari aydınlatmaların yerel ekonomiye katkısı olacağına inananların oranı ise yüzde 94. Toplumun yüzde 94’ü bir şehrin aydınlatılmasının şehrin kendisine has bir kimliğe ve ambiyansa sahip olmasını beraberinde getirdiğini düşünürken; yüzde 92’si ise şehir aydınlatmalarının o şehrin turizm açısından gelişmesini ve turist sayısının artmasını sağladığı yönünde hemfikir.
Araştırma sonuçlarına iller bazında bakıldığında ise ağırlıklı olarak Philips tarafından aydınlatılan şehirlerle simgeleşmiş olan yapıların en güzel aydınlatılan yapılar olarak gösterildiği sonucuyla karşılaşılıyor. Bu sonuca göre İstanbul’da yaşayanlar en iyi aydınlatılan yerler arasında Boğaz Köprüleri’ni, İzmirliler Saat Kulesi’ni, Bursalılar Ulu Cami’yi, Ankaralılar Kızılay Meydanı’nı, Mardin’de yaşayanlar ise Mardin Kalesi’ni işaret ediyor.
Araştırma, iller bazındaki sonuçlardan hareketle, şehirlerde en çok aydınlatılması istenen bölgelerin sırasıyla sokaklar, park ve bahçeler, çevre yolları ve meydanlar olduğunu gösteriyor. Toplumun yüzde 17’si şehirdeki tarihi yapılar, yollar ve önemli sembollerin aydınlatılmasının şehrin kimliğini belirlemede rol alan etkili konular olarak görüyor. Bu oran İstanbul, Ankara ve İzmir’i temsil eden 3 büyük ilin dışında kalan şehirlerde yüzde 52’ye kadar çıkıyor.
Toplumun yüzde 95’i şehir güzelleştirme konusunun tamamen büyük şehir belediyelerinin, yüzde 22’si ise ilçe belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu düşünüyor.