Metin: Joachim Ritter
Fotoğraflar: Sheed Lighting Company
İran bahçeleri, Pers sanatı ve edebiyatı için mükemmel bir örnektir. Özelikle Pers bahçelerinin koruyucu ruhu ile Pers sanatçıları arasındaki ilişki ön plandadır. Güneş ışığı, bitkiler ve yapraklar arasından süzülürken oluşan ışık ve gölge desenleri bu ruhun temel öğelerini ortaya çıkartır.
Ateşli ancak mütevazı bir şekilde güneş, Pers sanatı, kültürü ve özellikle mimarisinde kilit bir rol oynar. Hava ve atmosfer gibi hayatımızı yönlendirir ve de bu şekilde de kabul edilir. Sanki güneş tüm aydınlığına rağmen Pers mimarisinin, belki de bilinçaltında algılanan ayrılmaz bir parçasıdır. Tabii ki güneş ışığının iklimsel etkileri vardır. Ancak mimarinin üç boyutluluğuna kontrastlar oluşturur ki bu da Pers yapılarındaki iç mekânlara hayran kalmamıza ve büyülenmemize neden olur.
Şiraz’ın Eram Bahçesi, bilinen ve sevilen bir yerdir ancak türünün en iyi örneği olmayabilir. Bu bahçenin ruhu, Kaschan’daki Fin Bahçesi veya Kerman’daki Şehzade Bahçesi’nin olağanüstü ve son derece etkileyici ruhu ile kıyaslanamaz. Yine de Eram Bahçesi Şiraz kentini hatırlatacak ve kente kimlik katacak kendine özgü tipik bir görüntüye sahip. Bitki örtüsünün zenginliği, bahçedeki portakal ağaçlarından gelen koku ve Şiraz halkının samimiyetine ek olarak Eram Bahçesi özel karakterinin büyük bir kısmını; güneş ışığına, ışık yollarda, yeşil alanlarda belirirken, ağaç ve yeşilliklerin yapraklarından girerken oluşan gölge desenlerine borçludur. Bu efekt izleyicinin hayal gücünü tetikler ve düşünmeye-meditasyona davet eder. Gölge desenleri, bazen saniyeler içinde, sürekli değişir. Bu değişiklik mevsimine göre farklılık gösterir.
Dinamik gölge efektleri en önemli özelliğidir ve böylece bahçenin kimliğini oluşturur. Güneş battıktan sonra bu özellik ortadan kalkar ve bahçe mekânsal kimliğinin, ruhunun bir parçasını kaybeder. Ancak modern toplum yapısı, geceleri de tasarlanmış bahçeler talep etmektedir.
Gün içinde gölge oyunlarının rolü ve önemi ışığında Eram Bahçesi’nin aydınlatmasında bitki örtüsünün oluşturduğu gölgeleri geceleri de suni olarak yaratma isteği doğdu. Planlamacılarının, gündüz görüntüsünü gece için aynı doğallıkta yaratmaları zaten mümkün olamayacaktı. Ancak gece aydınlatması için ana fikir hazırdı. Hedef, armatürleri gündüz görünmeyecek şekilde ağaçlara yerleştirmek suretiyle geceleri gündüz koşullarının izlenimini bırakmaktı. Böylece bahçenin gece karanlıkta kalan kimliği güneş battıktan sonra mümkün olduğu kadar gündüz ortamına yakın bir şekilde sürecekti. Neredeyse yollardaki tüm ağaçlar her zaman yeşil. Gece aydınlatmasını bu ağaçlar tanımlayacaktı. Ancak bahçenin tamamında ışık ve gölge desenleri oluşturmak mümkün olmadı. Ağaçlarda veya daha aşağı seviyedeki az yapraklı bitki örtülerinde gölge efektlerini oluşturmak için Gobo’lar kullanıldı. Bunlar doğrudan armatürlere bağlandı. Böylece yansıyan ışık ortama göre ayarlandı ve istenilen efektler yönetilebildi.
Gobo’lar Sheed Lighting Company ile işbirliği içinde tasarlandı ve üretildi. Bunlar projenin ilk zorluklarından biriydi. Gobo’ların montajı için tasarlanan, piyasada satışta olan armatürler çok pahalıydı ve bütçe, olması gereken miktara yetmiyordu. Karmaşık davranması nedeniyle gündüzleri bitkilerle oluşan ışığın yarattığı etkiyi gece yaratacak Gobo için uygun bir desen oluşturmak zordu. Önce yaprakların doğal desenleri bir CNC tezgahı üzerinde lazer ile metal levhalara kesildi. Gölge desenlerini Gobo’larla oluşturmak için bulunan bu çözüm, süreci daha da zorlaştıran sayısız değişkenliği de içinde barındırdı. Bunların başında ışık dağılım eğrisi, lamba, Gobo’ların lambadan uzaklığı, Gobo boyutları ve armatürlerin boyutlarına oranı geldi. Üstesinden gelinmesi gereken daha başka zorluklar da vardı. Bahçede gündüz saatlerinde Gobo’lu armatürün son görüntüsü rahatsız edici olmamalı ve göze çarpmamalıydı. Gobo’nun yapıldığı malzeme, armatürün ısısına ve hava koşullarına dayanıklı olmalıydı. Konstrüksiyonun tamamı kuş yuvalarına zemin oluşturmamalıydı. Gobo’nun armatüre güvenli bir şekilde monte edilebilir olması gerekiyordu. İlk olarak Gobo için tasarlanan doğal bitki deseninin memnun edici sonuçlar vermediği görüldü. İlk başta düşünülenin aksine tasarım aşaması zorluklarla doluydu. Uygulamaya yakın olabilecek bir sonuç alınana kadar farklı desenlerle sayısız testler yapıldı.
Özellikle güneş ile rekabet ederek ışık-gölge ile çalışmak çok zorlayıcı ve karmaşıktır. Tasarım ekibinin hem çok çalışması hem de tasarım konseptinin şartlarını, bahçenin doğal niteliğini kaybettirmeden sağlayabilmeleri için modern teknolojilerden faydalanmaları gerekti.
Eram Bahçesi’nin geceleri yapılacak özel etkinliklere ve törenlere yönelik aydınlatması çalışmasının, bir “bahçeye uygun alışıldık aydınlatma tasarımı” ile yapılması hedeflendi. Böylece yıl boyunca belli bir uyum sağlanacaktı.
Renkli gölgeler oluşturmak için beyaz ışık veren armatürler, bahçenin belli yerlerinde RGB armatürlerin yerini aldı. Her bir ışık rengi, kendine özgü renkli bir gölge oluşturdu. Böylece ışık ve renkli gölge desenleri ile bir ışık oyunu başladı ve Eram Bahçesi’nin özel gecelerinin fonunu oluşturdu.
Projeye katılanlar:
İşveren: Şiraz Üniversitesi, İnşaat Planlama Bölümü
Planlama ve uygulama: Sheed Lighting Eng. Co.; www.sheedlight.com
Proje yönetimi: Afshin Kasaeian
Mimari ve aydınlatma tasarımı konsepti: Arash Okhovat
Teknik analiz aydınlatma ve elektro planlama: Afshin Kasaeian/Morteza Fouladgar
Proje ekibi: Farshad Ghodoussipour, Omidreza Asfa, Mahdi Heidari