Close

13/08/2019

Temel aydınlatma bilgisi: Renk nedir ve ne anlama gelir?

Renk, belli bir dalga boyundaki (veya frekansında) ışık veya dalga boyu karışımı, gözümüzdeki retinaya çarptığında hissettiğimiz sübjektif duygudur. Renk algısı beynimizde oluşur. Bu nedenle renk, bir madde veya enerjinin fiziksel varlığı değildir. Renk bizi psikolojik ve duygusal olarak da etkiler.

Renkleri ve bunların önemini nasıl tarif ettiğimiz, kültürel altyapımıza da bağlıdır ve bu durum sürekli bir değişim içindedir. Genelde güneş ışığı içinde yedi veya sekiz farklı renk algılarız.

İnsan gözündeki retina, konik biçimli üç farklı renk reseptörüne sahiptir. Bu reseptörler kırmızı, yeşil ve mavi ışığa hassastır. Tüm gölge ve renk tonları bu temel üç rengin (kırmızı, yeşil ve mavi) karışımından türetilir.

Renkleri tanımlamak için birçok farklı model kullanılır. Bunlar örneğin RGB, C M Y K, HSV CIELab, X Y Z (renk alanı), RAL, Munsell, vs.’dir. Ancak bu modellerden hiçbiri, ışığın duygusal etkisini dikkate almaz. Bunun dışında bir dizi renk teorisi vardır. En önemli teori Goethe tarafından, Newton’un geliştirdiği teoriye alternatif olarak geliştirilen teoridir. Diğer renk teorisyenleri arasında Runge, Itten, Helmholtz, Rudolf Steiner ve Fieling bulunmaktadır.

Renklerin görünebilir tayfı başlıca yedi renkten oluşur.

Renklerin anlamı

Renkleri algılayışımız, her zaman psikolojik ve duygusal deneyimlerimiz tarafından etkilenir. Bu nedenle, renklerin anlamı; kişilik, kültürel birikimimiz ve algılayanın sosyal koşullarına bağlıdır. İnsanlar bir objenin rengini, etkisi (zehirli, yenebilir, sıcak, soğuk, vs.) ve buradan edindiği deneyimi ile (tehlikeli, sıkıntı verici, canlandırıcı, besleyici, vs.) ilişkilendirir.

Bu süreç içinde duygularımızı geliştiririz. Örneğin kan her zaman yaralanma, acı ve agresyon ile ilişkilendirilir. Süreçler sosyal ve kültürel olarak farklılık gösterir. http:// en.wikipedia.org/wiki/Color adresinde renklerin anlamı konusunda bazı ilginç bilgiler yer almaktadır. Bu websitesinin içeriğinin, genelde Batı bakış açısını temsil ettiği de unutulmamalıdır.

Renk: çağrışım ve duygular

Farklı kültürlere ait kişiler aynı renk deneyimlerini paylaşırlar: örneğin, güneş, gökyüzü, doğa (yaprak, yeşil, deniz mavisi, gün batımı kırmızısı, vs.), karanlık, ateş, kan, vs. Bu alanlarda farklı renklerin önemi neredeyse aynıdır.

Aşağıda verilen liste, kültürel yorumları dikkate almadan temel renklerin önemini açıklamaktadır:

Kırmızı (~630 ‘dan 700 nm’ye kadar, 480’den 430 THz’e kadar) duygu açısından yoğun bir renktir (Çünkü hemen kan ve ateşi çağrıştırır). İnsan metabolizmasını hareketlendirir, nefes alıp verme hızını artırır ve kan basıncını yükseltir. Yüksek bir görünürlüğe (çağrıştırdığı olumsuz deneyimlerimiz nedeniyle ilgimizi çeker) sahiptir. Kırmızı, yüzeyleri ve görselleri ön plana çıkartır.

Turuncu (~590 ‘dan 630 nm’ye kadar, 510’dan 480 THz’e kadar) kırmızının enerjisi ve sarının mutluluğunu kombine eder. İnsan gözü için Turuncu, alevi anımsatır ve ısı duygusu verir. Uyarıcı bir renk olarak kullanılır (yangını çağrıştırır). Turuncu beyne giden oksijen miktarını artırır ve beyinsel faaliyetleri uyarır. Önemli tasarım bileşenlerini öne çıkarmak için kullanılabilir. Uyarı rengi olarak kullanıldığı için ters etki de yaratabilir.

Sarı (~560 ‘dan 590 nm’ye kadar, 540’dan 510 THz’e kadar) güneşin rengidir. Sıcaklık duygusu verir ve kas enerjisi yaratır. Aşırı sarı renk bu etkiyi bozabilir, bir şeyleri vurgulamada çok etkilidir. Sarı değişebilir bir renktir, beyaz içinde kaybolma eğilimlidir ve genelde öne çıkabilmesi için koyu bir renge ihtiyacı vardır.

Yeşil (~490 ‘dan 560 nm’ye kadar, 610’dan 540 THz’e kadar) doğanın rengidir. İnsan gözü için en dinlendirici renktir. Görüş kapasitesini geliştirebilir. İnsan gözünün en hassas olduğu renk aralığı yeşil-sarı aralığıdır (550 nm).

Mavi (~450 ‘den 490 nm’ye kadar, 670’den 610 THz’e kadar) gökyüzü ve denizin rengidir. çoğu zaman derinlik ve dengeyi çağrıştırır. Mavi, beyin ve beden için faydalı bir renk olarak kabul edilir. Metabolizmamızı yavaşlatır ve sakinleştirici etki yaratır. Su ile deneyimlerimiz temelde olumludur (susuzluğumuzu giderir, bitkilerin büyümesini sağlar, soğutur, temizler ve yumuşak ve hafiftir). Çivit mavisi veya koyu mavi, bilgiyi, gücü, bütünlüğü ve ciddiyeti çağrıştırır.

Menekşe rengi (~400 ‘den 450 nm’ye kadar, 750’den 670 THz’e kadar) mavinin dengesi ve kırmızının enerjisini kombine eder. Menekşe rengi bilgelik, saygınlık, bağımsızlık, yaratıcılık, gizem ve sihir ile ilişkilendirilir. Küçük çocukların neredeyse yüzde 75’i tüm renkler içinde menekşe rengini tercih eder.

Tıp alanında çalışan bilim adamları, olumsuz maddeye bağlı sağlık etkilerinin; elektrik ışığının renk tayfı güneş ışığı tayfına uymadığında ortaya çıktığını kanıtlamıştır.

Tam renk tayfına sahip güneş ışığında bir renk, diğer rengin (örneğin UV-B güneş yanığına neden olur ancak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu D Vitaminini de sağlar, ki bu deri üzerindeki hasarı onarır) olumsuz etkilerini telafi eder. Elektrik ışığında renklerin birbiri ile uyumsuzluğu ise sıklıkla aşırı ışıklandırma ile telafi edilir.

Özellikle lambaların ürettiği renkli ışığın sadece, gün ışığının olmadığı gece saatlerinde kendisini gösterdiği de dikkate alınırsa, bu örnekler bizim renkli ışık kullanırken ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini göstermektedir. Aşırı duygu yüklemesine neden olabilir. Renkli ışığın insan sağlığı üzerindeki etkisinin daha derinlemesine araştırılması gerekmektedir.

Gece, ışık ve renk fazlasının sağlığımız ve böylece biyolojik saatimiz (sirkadiyen ritim) için zararlı olduğu kanıtlanmıştır (melatonin, serotonin, kortizol hormonlarının salgılanmasını etkiler).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir