Contact adı verilen çoklu-odalı sürükleyici enstelasyonda; izleyiciler dokunabildikleri bir göktaşı ile maceralarına başlıyor. Daha sonra, geçit boyunca zımpara kağıdı ile kaplanmış hareket eden gölge ve geometrik şekillerin olduğu odaya giriyorlar. Bu alan tek bir ufuk çizgisi tarafından aydınlatılmış. Sonrasında kara deliği görüyorlar ve güneşi izleyen bir çatıda gezileri son buluyor. Eliasson’ın bu projesi Louis Vuitton Vakfı’nda gösterilen ilk ilk çağdaş sanat sergisi olma özelliğine de sahip.
Sanatçı sergisi hakkında yaptığı basın açıklamasında şunları ifade ediyor: “Benim sergim hislerimizin, bilgimizin, hayal gücümüzün ve beklentilerimizin en ucunda ne yattığını işaret ediyor. Bu bir ufuk çizgisinin, her birimiz için, bilinmeyenden bilineni ayırması demek.” Eliasson yıllar içinde sanat ve bilim arasındaki şiirsel bağlantıyı araştırdı. Bu bağlamda devasa bir buz enstelasyonu, grafiti sanatı ile dijital bir ay manzarası gibi çalışmalar yaptı. Contact ile ise Eliasson, kendi algısının dışa vurumu ile çalışmalarına devam etmiş oluyor.
Eliasson, çalışmasını Frank Gehry’nin güçlü mimari vizyonunun etrafında şekillendirmiş. Sanatçı: “Gehly oldukça yüksek prensipler izlerken ben basit geometri kullanmayı tercih ettim. Bu da sonuç olarak çalışmamı daha basit şekillere doğru yöneltti ve serginin geometrik bir metronom olmasını sağladı.”
Contact, Şubat 2015’e kadar ziyaret edilebilecek.
Fotoğraflar: Iwan Baan
Haber kaynağı: http://thecreatorsproject.vice.com/blog/make-contact-with-olafur-eliassons-cosmic-new-exhibition