Işık ve mekân birbirinden ayrılamaz ve fakat görünmez bir bağlantı içindedir (izafiyet teorisi).
Bunlar, gündelik hayatta özne ile nesne, sebep ile sonuç, başlangıç ile son arasındaki ilişkileri sorgulamak için hiçbir nedenin bulunmadığı, görünüşte kararlı bir oryantasyon çerçevesi olduğunu varsayarlar. Aynı zamanda, bu ayrımların, alışılmış koşullara daha fazla sadık kalamayacağınız sınır bölgelerinde çözülüp yok olduğu deneyim seviyeleri sunarlar.
Enstalasyon, öyle kararsız ilişkiler sunuyor ki ziyaretçiyi, rasyonel düşünmeyi aşan ve bilinci, sonsuzun somut olmayan deneyimleriyle, dış ve için dağılması veya hayal ile gerçeğin iç içe geçmesiyle yüz yüze bırakan bir algı seviyesine yönlendiriyor.
Özet konsept
LIGHT HIGH enstalasyonu, algıyı, hedeflenen akustik ve görsel olaylar aracılığıyla, içinde belirsiz deneyimlerin başladığı ve alışılmış mekân deneyiminin ortadan kalktığı sınır alanlarına yönlendirmeyi amaçlıyor.
Yerde ince bir yansıtıcı su yüzeyi ile birlikte aynalı tavan ve ışıklardan oluşan ızgara düzeni, sonsuz ve dikey bir aydınlık ve karanlık alanına dair uzamsal bir yanılsama yaratıyor. Ziyaretçi, küçük bir köprüyü geçerek, bedeninin altındaki ve başının üstündeki kapsayıcı sonsuzluğu ihtiyatla keşfedebiliyor.
Sonsuz dikey mekânın boyutu, bireysel bakış açısına göre değişiyor ve böylece izleyicinin serbestçe erişilebilen enstalasyondaki hareketi sayesinde idrak edilebiliyor. Sonsuzluk illüzyonunu artırmak için enstalasyonun görsel akışı, Shepard Sound’un akustik boyutuyla tamamlanıyor.
Haber kaynağı: https://illumni.co/lighting-design/light-high-by-jacqueline-hen-awarded-international-light-art-award-2019/