Patterson, Joshua Roman’ı dinlerken yaşadığı deneyimi şöyle anlatıyor: “Kilise sırasında oturuyordum. Onu izliyor ve skeç çiziyordum. Daha sonra notalarının yukarıya doğru yolculuk ettiğini duydum. Bu da bana kullandığım kurdelelerdeki dikey fikri verdi. Müziği dinlediğimde renkler ve şekiller görüyorum. Bunlar açısal ya da dairesel olabiliyor. Parçanın yatay ya da dikey olmasıyla ilgili bir his ediniyorum. Joshua’nın parçası tamamen mavi ve yeşildi.” Roman, enstalasyonun açılış gösteriminde ise “Seeing the Light” (Işığı Görmek) isimli parçayı dans eden ışıklar ve kumaşların önünde çaldı.
Patterson: “Böyle görkemli bir alanda bir enstalasyon yaratmak korkutucu mu? İnsanı dehşete düşürüyor!” diye konuşuyor. Sanatçı aslında set tasarımları geçmişine sahip. Bir katedral tasarımı yapmak onun ilk tecrübesi. Ancak bu ilk tecrübeye rağmen enstalasyonu görenler hayretler içinde kalıyor. Patterson’ın enstalasyonunu gören bir ziyaretçi onun çalışmasıyla ilgili sanatçıya şu yorumda bulunmuş: “Bu hayatımda yaşadığım en iyi terapi seansıydı.”
İster laik ister dindar olsun ziyaretçiler bu enstalasyon kanallarını kendi yüksek güçlerinin kişisel versiyonları olarak tanımlıyor. Tıpkı cennet kapılarından uzanan ışıltılı binlerce anten gibi. Patterson: “Her Salı, katedralde ücretsiz yoga dersi veriyor. 300’ün üzerinde katılımcı fire vermeden derslere geliyor. Normalde hareketsiz duran kurdeleler ders başlayınca dans etmeye başlıyor. Yogiler bu kurdeleleri seviyor”
Bu enstalasyonun gösteriminin geçen sonbaharda sonlandırılması bekleniyordu ancak o kadar ilgi gösterildi ki Şubat ayının sonuna kadar gösterimde kalmasına karar verildi. Şubat ayından sonra ise, henüz kesin olmamakla beraber, enstalasyonun New York’taki Saint John the Divine Katherdrali’nde sergileneceği konuşuluyor.
Haber Kaynağı: http://www.fastcodesign.com/3024639/an-artist-suspends-20-miles-of-ribbon-inside-grace-cathedral