Close

11/04/2017

Wi-Fi’den 100 kat daha hızlı bir Li-Fi

Fotoğraf: Mike Seyfang/Flickr

Geliştirilen yeni çeşit bir Li-Fi’nin, şu anda en iyi Wi-Fi’den bile 100 kat daha hızlı olduğu açıklandı.

Eğer yavaş Wi-Fi’den muzdaripseniz siz de şu anda kullandığımız bağlantı türlerinden 100 kat daha hızlı olmayı vadeden Li-Fi’nin (ışık temelli Wi-Fi de denebilir) bir an evvel piyasaya sürülmesini bekleyen yüzlerce kişiden birisiniz demektir.

Birçok Li-Fi sistemi LED lambalar aracılığıyla veriyi iletme yöntemini kullanır. Bu da aslında bu teknolojinin laboratuvar dışındaki sistemlere ne kadar kolaylıkla uygulanabileceğine dair bazı sınırlamalar olduğu anlamına gelir. Ancak araştırmacılar yeni çeşit bir Li-Fi yarattılar. Bu yeni tür, kızıl ötesi ışık kullanıyor ve şu anda raporlanan bilgilere göre erken test aşamasında dahi saniyede 40 gigabit’a ulaşmayı başarıyor.

Li-Fi ile ilgili bilgisi olmayanlar için şunu söyleyebiliriz ki bu iletişim sistemi ilk 2011 yılında icat edildi. Fikir belli belirsiz titreşimi olan LED kaynakların ışığına dayanıyordu. Mors kodunun çok hızlı olduğunu düşünün, insanın görmesi imkansızdır.

Laboratuvar temelli testler bugüne kadar gösterdi ki bu tür bir Li-Fi 224 gb/saniye hızına erişebilir. 2015 yılında yapılan gerçek bir testte bu hız 1 gb/sn’ye kadar yavaşlatıldı ancak bu hız bile oldukça etkileyiciydi. Öyle ki insanları, ofislerinde ya da evlerinde Li-Fi kullanma olasılığı konusunda heyecanlandırdı. Ne de olsa bu durumda tek ihtiyaçları bir LED lamba olacaktı.

Ancak LED temelli bir Li-Fi denildiğinde bazı zorluklar da söz konusuydu. Örneğin çalışması için ışığın açık kalmasına ihtiyaç duyuyordu. Ayrıca tıpkı normal bir Wi-Fi gibi LED Li-Fi sistemleri, veriyi tüm bağlı cihazlara ışınlayabilmek için tek bir lamba kullanıyordu. Dolayısıyla ona bağlı olan çok daha fazla cihaz yavaşlıyordu.

Bu tip sorunları giderebilmek için Hollanda’daki Eindhoven Teknoloji Üniversitesi’nden doktora öğrencisi olan Joanne Oh, li-fi konseptini alarak onu LED yerine zararsız kızılötesi ışık temelli yeni tip bir sisteme çevirdi.

Kızılötesi Li-Fi yeni bir fikir değil ancak diğer deneysel sistemler kızılötesi ışığı ışınlamak için enerjisi yoğun hareketli aynalar kullanır. Bu yüzden de bugüne kadar diğer sistemler ticarileşebilmek adına umut verici olamadılar.

Diğer yandan Oh’un sistemi veriyi, hareketli bir parça olmadan, pasif bir antenle gönderiyor. Engadget’te yazan Rob Lefebvre ise konuyla ilgili şu yorumlarda bulunuyor: “Bu yeni konsept sadece var olan Wi-Fi’leri aşmayacak aynı zamanda ücretsiz ara yüz bağlantıları da sunacak. Burada hareket eden parçalar olmayacağı için güç gereksinimlerini de çok daha azaltacak.”

Eindhoven Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre erken dönem testlerinde çoktan, bu sistemi kullanarak 2.5 metrelik bir mesafenin üzerinden 42.8 gb/sn gibi bir indirme hızına ulaşıldı.

Bu bakış açısından hareketle şu söylenebilir ki; Hollanda’da birçok insan için ortalama bağlantı hızı yaklaşık 17.6 mb/sn’dir. (2.000 kat daha yavaş) En iyi Wi-Fi sistemleri ise maksimum 300 mb/saniyeye ulaşır. (yaklaşık 100 kat daha yavaş demektir.)

Fotoğraf: Eindhoven Teknoloji Üniversitesi

Araştırma ekibi şu anda, önemli bir bilimsel dergide araştırmanın yayınlanması için bu 42.8 gb/saniye hızı bekliyor. Yani şimdilik bu konuyla ilgili yine de kuşku duymalıyız ancak kıyaslayabilmeniz açısından şu iki linkten Li-Fi hakkında daha önce yayınlanmış araştırmalara ulaşabilirsiniz: (link verilecek here and here.)

Şu anda kesin olarak bildiğimiz şey sistem; kablosuz veriyi, tavana montelenmiş birkaç merkezi “ışık anteni” boyunca ışınlayarak çalışıyor. Bu antenler, dalga boylarına ve açılarına bağlı olarak farklı yönde ışınları yayan ızgaralar kullanarak, bir optik fiberle beslenen, doğrudan kızılötesi ışınları yönlendiriyor. Bu da güç ve bakım gerektiriyor.

Her bir cihaz kendi ışınını biraz farklı bir dalga boyunda alıyor. Bu yüzden, kaç tane akıllı telefon ya da bilgisayar aynı anda kullanılırsa kullanılsın, bağlantı kesinlikle yavaşlamamalı.

Kızılötesi ışık 1.500 nano-metreden büyük sistemler tarafından kullanılıyor ki bu da 200 terahertz frekans aralığı anlamına geliyor.

Bir karşılaştırma yaparsak; Wi-Fi 2.5 ya da 5 gigahertz frekans aralığında radyo dalgaları kullanır. Bu da daha fazla ara yüz demektir. Ayrıca kızılötesi ışığın dalga boyları veriyi iletmek için kullanıldığından; retinamızdaki hücreler tarafından fark edilemez, yani bizim için görünmezdir.

Kızılötesi Li-Fi indirme hızı açısından henüz test edilmedi. Sistem şimdilik indirme ve yüklemeler için radyo dalgalarını kullanacak.

Oh’un projesi sistem üzerinde çalışan büyük bir grubun parçasıydı. Diğer projeler şu anda bu antenlerin bir alanda hareket ettikçe çevrim içi cihazları nasıl izleyebildiğini araştırıyor. Böylelikle bir kişi odalar arasında dolaştığında bağlantı kesilmiyor.

Araştırma ekibinin başı olan bilim adamı Ton Koonen yaptığı basın açıklamasında bu yeni teknolojinin ticarileşmesi için en azından beş yıl daha olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Bu yeni tür kablosuz ağa bağlanacak ilk cihazlar video monitörleri, laptoplar ya da tabletler gibi yüksek veri tüketicileri olacak.”

Bu da mevcut internet sağlayıcınız tarafından yakın bir zamanda yayınlamasının pek de olasılık dahilinde olmadığı anlamına geliyor. Ayrıca hala, aradığınız hangi tip Li-Fi olursa olsun, üstesinden gelinmesi gereken bazı engeller var.
Kızılötesi ışık, görülebilir ışığa kıyasla çok daha fazla materyalden geçebilmesine rağmen her iki tip Li-Fi de duvarlardan geçebilecek kapasitede değil. Bu bağlantınızı güvenli tutmak açısından harika olabilir ancak muhtemelen kullanıcı dostu bir sistem değil.

Tüm bunların dışında örneğin böylesi süper hızlı bir bağlantıyı acaba cihazlarımız kaldırabilecek mi? gibi sorular da var. Çünkü veriler elektrik temelli cihazlarımıza gönderilebilmeleri için hala yavaşlatılmak zorundalar.
Yine de şu anda iki çeşit umut vadeden Li-Fi sisteminin test edildiğini ve geliştirildiğini bilmek oldukça güzel. Bilimde yenilik için “rekabet” oldukça etkili bir motivasyon kaynağıdır. Bu yüzden hangi tür Li-Fi sisteminin pazarda ilk olarak yerini alacağı da şimdiden oldukça merak ediliyor.

Haber: Fiona Macdonald
Haber kaynağı: http://www.sciencealert.com/a-new-type-of-li-fi-has-reportedly-cracked-40-gigabits-per-second-100-times-faster-than-regular-wi-fi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir