Tita Ex’in “Yürüyüş”ü

Tita Ex’in The Walk (Yürüyüş) çalışmasında en dikkat çeken özellik “ışık”. Işığın insanların hayatında mutluluk, aydınlanma ve ruhani hissetmeyle ilgili büyük sembolik özellikleri bulunuyor. Sanatçı Tita Ex, ışığın bu etkisini göz önünde bulundurarak hareket, ışık ve uzaysal algıyla çalışıyor. Bir çalışmayı çevreleyen ögelerin o çalışmayla ilişkisi üzerine odaklanıyor.

Bir sitenin tarihi ya da alanları kullanışı onun çalışmalarının kesişiminde önemli rol oynuyor. The Flower from the Universe (Evrenden Bir Çiçek) isimli çalışmasındaki bu ilişki oldukça interaktif. Işıklar değişiyor, hareket bir bağlantı yaratıyor ve izleyicinin aktif değişimi de bu duruma katılıyor. Tita Ex’in yeni çalışması The Walk ise 35.000 LED ile yapılmış 5000 piksel’den oluşan 2.5 metre çapındaki bir küre. Bu küre; hem bir obje hem de küresel ekran görüntüsüyle 7.5 dakikadan oluşan bir video döngüsü.

Ex’in bu çalışmasında lambaların derin, kırmızı parlaklığı renklerin çeşitliliği ve hareketi ile birleşiyor. Küresel şekil, ışık değişimi ve renk; lambanın dönen bir küre olduğu izlenimini veriyor. Bu aldatıcı hikâye Dante’nin İlahi Komedyası’ndaki Purgatory’den Inferno’ya uzanan yolculuğu anımsatıyor. Tıpkı İlahi Komedya’da olduğu gibi bu çalışmada da ateşten ışığa geçiş hissini vermek amaçlanıyor. Meşalelerle birlikte ateş ve figürler; ölümden sonraki yaşamı anımsatan durmak bilmeyen bir süreci imgeliyor.

Bu “durmak bilmeyen” sürece küreye yaklaşarak ve ışıklarından kaçmadan etrafında dolaşarak izleyici de davet ediliyor. İzleyici, uzay ve nesne arasındaki bu interaktif katılım sayesinde sadece ışık ve illüzyonun içinde olduğu bir oyun tarafından “emilmiyor”. Onlar aynı zamanda katılımcılar olarak ışığın peşinden giderek yine Dante’nin İlahi Komedyası’ndaki gibi, Hell’den Purgatory’e kadar alt dünyaya bir yolculuğa, “serüvene” çıkıyor.

Haber: Dianne Harris, Kinetica Müzesi Sanat Yönetmeni, Londra İstanbul