Close

14/08/2019

Temel aydınlatma bilgisi: Gölgeleri algılamak

Atılan gölge objenin başka bir yüzey üzerine düşürdüğü gölgedir.
Bağlı gölge objenin kendi yüzeyine düşürdüğü gölgedir.

Gölgeler, ışık ve ışığı geçiren objelerle oluşur. Cisimleri ve bulundukları çevrede bunları konumlandırırken yapacağımız tanımlama işleminde görme sistemimize yardımcı olurlar. Gölgeler sayesinde iki boyutlu cisimleri üç boyutlu olarak yorumlayabiliriz.

Objeler çoğunlukla kendi özellikleri ile birlikte oluşturdukları gölgelerin kombinasyona sahiptir. Objenin özelliği, obje hakkında daha ayrıntılı bilgi verir, gölgesi ise objenin uzaklığını ve diğer objelere olan mekânsal ilişkisini gösterir.

Gölge, neredeyse çok düşük bir bilinç seviyesinde, yani bilinçsiz olarak algılanır. Sadece bu konu ile özellikle ilgilenildiğinde veya gölgeler ile ilgili bir problem durumunda çok daha üst ve bilinçli algılama seviyesine geçiş yaparız. Gölgenin olmaması veya gölgenin keskin olmaması durumunda objeleri ve bunların konumlarını tespit etmek güçleşir.

Bir ışık kaynağının göreceli boyutu ve de bu kaynağın yaydığı ışınların yönü, gölgenin kalitesini belirler. Işık ne kadar difüz ise veya cismin gölgesini oluşturduğu yöne kadar çeşitli ise, gölge o kadar az belirgin olur. Işık ışınları ne kadar paralel ve ışık kaynağı ne kadar küçük olursa, gölgenin hatları da o kadar keskin olacaktır.

Gölge hatlarını keskinleştirmek için en uygun ışık kaynağı, güneş ışığıdır. Algı sistemimizde, şüphe duyduğumuz zaman, obje yerine bir ışık kaynağını kaydırırız. Algılama sistemimiz, ışık kaynağını her zaman yukarıda bir noktada hayal eder ve saat on bir istikametini tercih eder. Eğer bir objenin konumu ile ilgili olarak bir gölge kesin belirlenemiyorsa, ışık kaynağının, izleyiciye göre saat on bir istikametinde olduğu şeklinde yorumlanır.

Tüm bu mekanizmalar mekan içinde bir cismin nerede durduğunu anlamaya yarıyor. Bazı yanılmalar olabiliyor, çünkü görme sistemimiz en kolay yorumlama yolunu kullanıyor. Bu sistem kısmen doğuştan ve kısmen sonradan öğreniliyor. Oranlarını ise bilim henüz araştırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir