Close

07/06/2018

Sirkadiyen Aydınlatma; Bu aydınlatma ruhunuza iyi gelecek

Manhattan’ın NoHo bölgesindeki Honeybrains isimli kafede, körili karnabahar, zerdeçallı omega meyve suyu ve hepsi de zihin ve bedeni iyileştirmeye yönelik, ruh halini yükselten takviyeler servis ediliyor.

Ortak kullanılan büyük masada yeterince uzun süre oturur ve başınızı kaldırıp tavandaki peteklere bakarsanız, beyazın farklı tonlarına dönüşen lambaları fark edebilirsiniz. Bu ışıklar da günün farklı saatlerinde optimal parlaklık ve renk sıcaklığı yayarak yaşam konforunuza katkıda bulunuyor.

Honeybrains, LED teknolojisinde bir sonraki adım olmaya başlayan bir teknolojiyi ilk uygulayanlardan: Sirkadiyen Aydınlatma.

Daha birkaç yıl önce, LED üreticileri akkor flamanlı lambaların statik sıcak parıltısını kopyalamaya çalışıyorlardı. Şimdi ise çoğu, parlak gün ortası güneş ışığını, hafif hafif pırıldayan mum ışığını ve bu ikisi arasında kalan bütün ton ve yoğunlukları taklit eden bir dizi renk sıcaklığı sunan ürünlerle deneyler yapıyor. Aydınlatma şirketlerine göre; bu çalışmalar; daha keyifli ortamlar, daha iyi bir uyku ve bu ortamda vakit geçiren insanların genel sağlığının daha iyi olması gibi faydalar sağlayacak.

Sirkadiyen ritim, hâlâ bilim insanlarının ağzını sulandıracak kadar gizemini koruyor. Aslına bakarsanız, Fizyoloji veya Tıp Alanında 2017 Nobel Ödülü bu süreci kontrol eden moleküler mekanizmaları tanımlayan araştırmacılara verilmişti. Sirkadiyen Aydınlatma, doğal bir uyku yardımcısı olarak beynimizin ürettiği melatonini gün içinde baskılamak için parlak mavimsi ışık yayarak, bedenin iç saatinin (biyolojik saat) 24 saatlik gündüz/gece döngüsüyle uyumunu korumayı hedefliyor. Akşam vakti yaklaştıkça sistem, loş, sarımsı bir ışığa dönüyor ve hormonun rahatça salgılanmasını sağlıyor.

Honeybrains’in aydınlatmasını tasarlamak için Vamos Architects ile çalışan New York’lu firma Lumen Architects’in kıdemli aydınlatma tasarımcısı olan Natalia Lesniak, “İnsanlar buna hazır olsa da olmasa da bu gerçekleşiyor ve hayatlarımıza giriyor,”
“On yıl öncesinin yeşil binaları gibi düşünün; yakında bu da olağan hale gelecek,” diyor Lesniak. “ve LED’ler de bunu yapmamıza olanak sağlayan teknolojik fırsatı sunuyor.”

Acuity Brands, Cree, Osram, Philips, USAI Lighting ve başka firmalar “tonu ayarlanabilir” veya “dinamik” dedikleri beyaz LED aydınlatma armatürlerinin tanıtımını yaptılar. Bunların çoğu, ofisler ve diğer ticari alanlar için düşünülmüş. Hatta bir firmanın pazarlama dokümanlarında bu ürünlerin iş günü boyunca “sert bir fincan kahve benzeri bir uyarıcı etki” sağlayacağı bile söyleniyor.

Çoğu firma Ketra ile arayı kapatmaya uğraşıyor. Austin, Teksas’ta sekiz yıllık bir marka olan Ketra, özel olarak sirkadiyen aydınlatma sistemleri –ya da onların deyişiyle “doğal ışık” – üzerine çalışıyor. Ketra’nın lamba ve armatürlerine New York’taki Bryant Park’ta bulunan Whole Foods Market’ta, Squarespace ve Vice Media ofislerinde, Manhattan’ın TMPL spor salonunda, Art Institute of Chicago’da ve evet, Honeybrains gibi restoranlarda rastlayabilirsiniz.

“Dışarısı aydınlıkken istediğimiz ışıkla dışarısı karanlıkken istediğimiz ışık temelde farklıdır,” diyor Ketra’nın CEO’su Nav Sooch. “Sonunda vardığımız nokta, dünyanın, duruma ve günün saatine adapte olacak bir aydınlatmaya ihtiyaç duyduğu oldu.”

Ketra, ticari alanları aydınlatmakla işe başlayıp geçtiğimiz yıl konut pazarına girdi ve geçen ay aydınlatma kumandaları şirketi Lutron tarafından satın alındı. Ürünleri artık, kendi kumandalarına ve mobil uygulamasına ek olarak Amazon Alexa ve Lutron cihazları ile de çalıştırılabiliyor. Marka, komple ev sistemlerini görsel-işitsel uzmanları vasıtasıyla metrekare başına 55-166$ arasında bir fiyatla satıyor.

Ketra lambaların içinde kırmızı, yeşil, mavi ve beyaz LED’leri var. Ayrıca bunları gün boyu istenen ışık seviyesi ve rengine ulaşmaları için izleyip ayarlayan monitörlere sahipler. Renk sıcaklıkları 1400K ile 10000K arasında değişiyor. (Karşılaştırma yapmanız için, mum ışığının renk sıcaklığı 2000K altında, geleneksel akkor flamanlı lambalarınki kabaca 2700-3000K’dir ve doğal gün ışığı ise 5000K’in üstüne rahatça çıkabilir.)

Markanın ana amacı nüanslı beyazlar yaratmak, ancak parti zamanı geldiğinde ürünlerle odaları parlak gökkuşağı renklerine de boyayabilirsiniz.

Sirkadiyen Aydınlatmayı daha küçük ölçekte denemek isteyenler için GE Lighting’in, C-Sleep güçlendirilmiş lambaları (internette çifti 50$’dan daha az) ve C by GE Sol lambası (internetten satın alındığında 150$’dan daha az) var. Bunlar da benzer şekilde günün farklı saatlerinde renk sıcaklığını değiştiriyor ve bir uygulama ve sanal ses yardımcıları aracılığıyla kontrol edilebiliyor.

GE Lighting’de akıllı ev ürünleri genel müdürü olan Jeff Patton, “Başlangıçtaki dayanağımız, iyi yaşam ve insanların maruz kaldıkları ışık kalitesini manipüle ederek uyku kalitelerini kontrol altına alabilmelerini sağlamakla ilgiliydi,” diyor. “Gittikçe daha fazla şirket bu alandaki yatırımını ikiye katlıyor çünkü tüketiciler için gerçek bir fayda sağlıyor ve genel yaşam kaliteleri üzerindeki olası sonuçlarını görüyoruz.”

Son yıllarda birçok çalışma sirkadiyen aydınlatma stratejilerinin sağlıkla ilgili faydalarını gözler önüne serdi. Örneğin, Rensselaer Polytechnic Institute’teki (Rensselaer Politeknik Enstitüsü) Lighting Research Center (Aydınlatma Araştırma Merkezi) tarafından ABD General Services Administration (Genel Hizmetler Yönetimi) ile ortak yürütülerek 2017’de yapılan bir çalışmada, gün boyu parlak mavimsi ışığa maruz kalan ofis çalışanlarının, kalmayanlara göre daha iyi bir uyku kalitesine sahip olduğu ve daha düşük stres ve depresyon seviyeleri bildirdiklerini ortaya koydu.

Uyku kaybının sağlığa zararlı etkileri de detaylı olarak kanıtlandı. 2006’da Institute of Medicine’in (Tıp Enstitüsü) (şimdi National Academy of Medicine (Ulusal Tıp Akademisi)) Uyku İlaçları ve Araştırmaları Komitesi bir rapor yayımladı. Bu raporda uyku kaybını obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, ankisiyete ve depresyonla ilişkilendiren sayısız çalışmadan alıntılar bulunuyor.

Lighting Research Center, Amerikan Donanması’yla işbirliğine giderek denizaltılarda sirkadiyen aydınlatmayı test etti. New York’taki Mount Sinai Hastanesi ile birlikte çalışarak organ nakli hastalarının uyanma odalarındaki ışık kullanımını değerlendirdi ve National Institute on Aging (Yaşlanma Ulusal Enstitüsü) ile birlikte Alzheimer hastalarının konforunu artırmak için çalışma yürüttü.

Ancak Lighting Research Center yöneticisi Mariana G. Figueiro, birkaç lambayı değiştiren ev sahiplerinin, kontrollü çalışmalardaki katılımcılarla aynı sonuçları beklememeleri gerektiği konusunda uyarıyor.
“Korkarım bazı üreticiler bu ürünlerin faydalarını abartılı anlatıyor,” diyor. “İhtiyaçları olan sirkadiyen uyarıcıyı aldıklarından emin olmaları için gerçekten ölçüm yapmaları gerektiği konusunda insanları uyarıyoruz. Tek başına gözlerinizle doğru ışık miktarını alıp almadığınızı anlayamazsınız.”

Bu konuda yardımcı olmak isteyen merkez, aydınlatma stratejilerini değerlendirmek için Circadian Stimulus (Sirkadiyen Uyarıcı) adında bir metriğe ek olarak aydınlatma ürünlerinin etkilerini tahmin etmek için de bir sanal hesaplayıcı geliştirdi. Ancak bu aygıtın kullanıcısı “maküler pigment optik yoğunluğu (macular pigment optical density)”, “dikey fotopik parlaklık (vertical photopic illuminance)”, “spektral güç dağılımı (spectral power distribution)” gibi terimlerle karşılaşacak. Bunlar, profesyonel aydınlatma tasarımcılarına bırakılması gereken göstergeler.

Verimli Sirkadiyen Aydınlatmanın bir diğer engeli de, çok az insanın günlerini mutlak kapalı ortamlarda geçiriyor olması. Şehir sokakları, inip bindiğimiz araçlar, ofisler arasında dolaşır; akıllı telefonlara, bilgisayarlara ve televizyonlara gözümüzü dikerken son derece farklı ışık şartlarına maruz kalıyoruz.

“Sirkadiyen Aydınlatma ile ilgili önemli olan şey, gerçekten de 24 saatlik bir aydınlık-karanlık kalıbı olması,” diyor Dr. Figueiro. “Eğer günün geri kalanında neye maruz kaldığınızı bilmezsem, faydalı olacağını garanti edemem.”

Sağlıkla ilgili faydaları bir yana, sürekli hoş bir aydınlatma vaadi bazı kullanıcıları kazanmaya yetti. “New York’lu bir aydınlatma tasarımı firması olan Tillotson Design Associates’in başkanı olan Suzan Tillotson, “Bizim için gerçekten önemli olan, kendini iyi hissetme faktörü,” diyor. “Dışarısı karanlıksa, aslında daha sıcak bir ışık istiyorsunuz. Güneş batımından sonra parlak mavi ışık hoş olmuyor.”

Tillotson’ın, reklam ve tasarım ajansı R/GA’nın 12.450 m2lik yeni genel merkezindeki aydınlatma planında 10.000 Ketra lamba kullanmasının bir nedeni de bu. Burada ışıklar gün boyu sıcak ve soğuk beyaz arasında dönüşürken aynı zamanda özel etkinlikler ve farklı konferans odalarını tanımlamak için de renk yayıyor.

R/GA’nın başkan yardımcısı David Boehm, “Sonuçlar çok olumlu” diyor. “Ölçümlemedik ancak aydınlatma gayet uyarlanabilir olduğundan, sanırım insanların bazen son derece gerilimli ortamlara dönüşebilen –yani bütün günü ekran karşısında ya da sunumlarda geçirmekten bahsediyorum– uzun günlere katlanmasını kolaylaştırdı.”

Bu teknolojinin lehine olan bir küçük kanıt da, çalışanların artık tavan armatürlerinden lamba sökmemeleri ya da masalarında rahat bir aydınlatma yaratmak için kendi lambalarını getirmemeleri.

“İnsanların, onların orada olduğunu fark ettiğini bile sanmıyorum,” diyor Boehm. Aynısını güneşli bir öğleden sonra, gün ışığı için de söylemek mümkün.

Haber kaynağı: https://mobile.nytimes.com/2018/05/08/style/circadian-lighting-design.html

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir