Close

01/01/2010

Şehre ışık tutmak

Mimari aydınlatma tasarımı disiplinler arası bir konu. Beslendiği ve etkilediği alanlar kullanıcı ve ışık arasındaki ilişkinin oluştuğu her noktayı kapsıyor. Mikro ölçekte ev veya ofis ortamı aklımıza gelirken makro düzeyde şehrin gece kullanımı önemli hale geliyor. Aydınlatmaya sadece güvenlik aracı olarak bakmayan kamu görevlilerine ihtiyacımız olduğu açık. Bu bilincin gelişmesi için ise eğitim şart. Gece kent yaşamının ekonomi üzerinde etkilerini inceleyen araştırmalar yapıldıkça elimizi güçlendirecek kanıtlar artacak. Her fırsatta referans verdiğim araştırmalardan biri de Liverpool’da gerçekleşen aydınlatma master planı ve ekonomiye etkileri üzerine olan. Sokakta yapılan birebir anketlerden yola çıkarak gerçekleşen araştırma sonuçlarına göre Liverpool kentinin 2 yılda plana yatırdığı 1,88 milyon pound karşılığında cebine koyduğu rakam 4,7 milyon pound! Hesaplamalar yapılırken göz önünde bulundurulan 2003-2005 seneleri içerisinde tamamlanan 28 bina ve tarihi eser aydınlatması sayesinde yakalanan ekonomik hareketlilikti. Bu veriler ışığında İstanbul 2010 Kültür Başkenti açılışını izlemek biraz daha canımı sıktı. Birden fazla meydanda gerçekleşen konser ve “havaya” atılan havai fişekler ile renkli görüntüler sunan açılışın 8 milyon TL’ye mal olduğu tahmin ediliyor. Hal böyle olunca da açılış harcamalarını keşke daha farklı noktalara kaydırabilseydik diye düşünmeden edemiyor insan.

Kültür Başkenti olmanın İstanbul’a getireceği kalıcı projeler olduğunu da biliyorum. Geçen sene ihaleye çıkan 6 proje (Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Anadolu ve Rumeli Hisarı) var, her ne kadar gerçekleştirilmeleri burökratik engellere takılıyor ise de sürecin devam ettiğini ve ayrıntıları biliyoruz. Ama bazı projeler de var ki ancak yapılınca görüyoruz. 2. Köprü için çalışmalar olduğunu duydum örneğin. Ama Selimiye Kışlası için bir bilgim yoktu. Ta ki hemen karşılıklı durdukları Marmara Üniversitesi Haydarpaşa kampüsü önünden geçerken gözüme çarpan ışıklara kadar. Büyük bir tesadüf olsa gerek, Üniversite’nin benzer konsepti ve LED ışıkları deneme yapılan Selimiye Kışlası kulesine de sıçramış. Tahminim çok yakında Boğaz’ın kıyılarını şenlendiren büyük bir LED projesi daha geliyor. İtirazım LED’e değil ama bu kadar önemli projelerin süreçleri, kimsenin haberdar olmadığı bir şekilde bir anda ortaya çıkması garip. Hele sonunda övünülen şey ne kadar çok LED kullanıldığı olduğunda ise çok daha can sıkıcı oluyor.

Sadece bu sene Kültür Başkenti olduğu için değil, 5. yılımızı da tamamladığımızdan birçok yeni proje ile karşınızda olacağız. Planlama aşamasında olduğumuz 3 ayrı proje ve tahminen bu satırları okuduğunuzda tamamlanmış olacak bir Aydınlatma Tasarımı Gezisi etkinliğimiz var. Tüm bu çalışmalar sırasında aklımızda ise, bir mimar ve şehir planlamacı olan, Daniel Burnham’ın ünlü sözü var: “Ufak planlar yapmayın, hem insanların kanını kaynatacak sihirleri yoktur hem de büyük ihtimal gerçekleşemeyeceklerdir. Büyük planlar yapın, yükseği hedefleyin ve çalışın.”

Büyük sürprizlerimiz olacak bizim de. Çok yakında…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir