Geçen hafta ilk defa Norveç kenti Rjukan’da kış güneşi parladı. Güneşin insanların hayatını nasıl etkilediğini, mutluluk kaynağı olduğunu, yapay dahi olsa “ışığın önemini” sanatçı Martin Anderson’ın “güneş aynaları” kanıtlamış oldu. Jon Henley, yaşamları değişen kent sakinleriyle ve güneşi “getiren” adamla buluştu.
Gözlerini kapatarak ve yüzünü ışığa doğru kaldırarak “Bu güneş ışığı!” diye hayretler içinde bağıran kişi Ingrid Sparbo. Emekli sekreter Sparbo, tüm hayatı boyunca Rjukan’da yaşamış ve kentin sakinlerinin sürekli gölgede olmaktan sıkıldıklarını söylüyor. Sparbo: “Sonunda bunu düşünmekten vazgeçiyorsunuz ama bu gerçekten çok sıcak.. Sadece fiziksel anlamda değil, psikolojik olarak da çok sıcak bir his…” diye konuşuyor.
Kent meydanında çocuklarını dolaştıran iki genç anne güneşi görünce hemen dönüş yaptı ve anında güneşlenmeye başladı. Bu soğuk, dondurucu günde yaşlı bir çift, yarım düzine kadar yeni yerleştirilmiş banklardan birinde oturup, yüzlerindeki gülümsemeyle, sıcak günün keyfini çıkardılar. Çocuklar ise adeta çıldırdı. Birçok insan fotoğraf çekmeye başladı. Bir mağazada asistan olan Silje Johansen, bu aynalardan oluşan güneş ışığını “sadece olağanüstü” diye tanımlıyor.
Şu anda Oslo’da yaşayan ama 6 yılını Rjukan’da geçirmiş Heidi Fieldheim, “Bu beklediğimin çok daha ötesinde. Bu ışık çok fazla mutluluk getirecek” diyor.
40 yaşındaki sanatçı ve can kurtaran, Martin Anderson bu beklenmedik mutluluktan sorumlu olan kişi. Sanatçının çalışması “Solspeil” ya da güneş aynası; Anderson’ın aklına ilk olarak Eylül’de havaların kararmaya başladığı zamanda gelmiş. Anderson: “Her gün, küçük çocuklarımızı bebek arabalarıyla yürüyüşe çıkarıyorduk. Ve sonra fark ettim ki güneşi görebilmek için vadinin altına inmek gerekiyordu.” Sanatçı, Rjukan’ın alışveriş merkezine indiğinde güneşin tamamen kaybolduğunu fark etmiş. Güneşin tekrar çıkması ise bu güneş aynaları sayesinde Rjukan sakinlerinin aklına kazınan bir tarih olan 12 Mart’ta gerçekleşmiş.
Anderson Rjukan’ın güneş aynalarıyla ilgili şunları da ekliyor: “Bizler yukarıya doğru baktığımızda güneşi görebilmemiz için kentin dışına doğru gitmemiz gerekiyordu. Gün ne kadar parlak olursa burası daha da karanlık oluyordu. Ve insanların güneşi görebilmek için kentlerini bırakmak zorunda kalmaları üzücüydü.” Rjukan-ya da en azından Rjukan’ın küçük ama hayati bir bölümü- bu aynalar sayesinde artık güneş ışığının olmadığı bir yere sıkışıp kalmayacak.
Haber kaynağı: http://www.theguardian.com/world/2013/nov/06/rjukan-sun-norway-town-mirrors