Close

15/02/2018

MIT, armatür gibi parlayan yaşayan bitkiler tasarladı

Sokak aydınlatmalarını değiştirmek için parlayan ağaçlar devreye giriyor.

Biyolüminesan bitkiler yaratmada yeni bir atılım gerçekleşti. Bu sayede gelecekte yollar artık sokak lambalarının yerine parlayan ağaçlar tarafından aydınlatılabilir. Uzmanlar, bir tatlı su bitkisinin yapraklarına yaklaşık 4 saat boyunca loş bir ışık vermesine yetecek özel nanoparçacıkları enjekte etti. Bu aydınlatma ile ilgili birçok sorunu çözebilecek bir gelişme.

Aslında bir kitabı okumak için yeterli ışık üreten kimyasal madde, ateşböcekleri tarafından kullanılanla aynıdır. Bu parlayan bitkileri yaratmak için, Massachusetts Institute of Technology (MIT) mühendisleri, lusiferaz adı verilen bir enzim kullandı. Lusiferaz, lusiferin adı verilen ve ışığı yayılmasına neden olan bir molekül ile çalışıyor.

Ko-enzim A adı verilen bir başka molekül ise lusiferazın çalışmasına inhibitör olarak reaksiyon veren bir yan ürününün çıkarılmasıyla sürecin ilerlemesine yardımcı oluyor. MIT ekibi, farklı türde nanoparçacık taşıyıcılarının içine bu bileşenlerden bir paket yerleştirdi.

Nanoparçacıklar, bitkinin doğru parçasına ulaşmayı sağlarken, bitkiler için zehirli olabilecek konsantrasyonların oluşmasına da engel oluyor. Sonuçta bir su teresi, masa lambası gibi işlev görebiliyor.

Araştırmacılar çalışmalarına devam ediyor ve ileriki dönemlerde sokakları aydınlatmanın yolunun kolaylıkla bitkilerden geçebileceğine dair ümitleri fazla.

MIT’de kimya mühendisi profesörü olan çalışma yürütücüsü Michael Strano “vizyonumuz bir masa lambası görevi görecek bir bitki yapmak ve bu öyle bir lamba ki onu bir yere takmanız gerekmeyecek. Sonuç olarak ışık, bitkinin enerji metabolizması güçlendirilerek elde edilecek. Çalışmalarımız ciddiye alınmalı, ulaşılabilecek sonuçlar çok değerli” diye konuştu.

Lusiferazlar, “biyolüminesans” yapmalarını veya ışık yaymalarını sağlayan ve çeşitli türlerin içinde bulunan bir oksidatif enzim sınıfını oluştururlar ve ateşböcekleri de bu kimyasal reaksiyon vasıtasıyla ışık yayabilirler.

Kimyasal reaksiyonda luciferase, luciferase enzim tarafından oksilüseferine dönüştürülür. Bu reaksiyon tarafından salınan enerjinin bir kısmı ışık halindedir. Tepkime oldukça etkilidir yani reaksiyona katılan neredeyse tüm enerji, hızla ışığa dönüştürülür.

Aydınlatma, dünya çapındaki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturduğundan, bu yapıyı doğal ve biyolojik olarak ışık veren bitkilerle değiştirmek devrim niteliğinde.

Araştırmacıların çabalarıyla, projenin başlangıcında önceleri yaklaşık 45 dakika boyunca parlayan ve sonrasında 3,5 saate kadar uzayan parlama süresine ulaşan bitkiler üretildi. Çünkü MIT ekibi, kimyasal bileşenlerin konsantrasyon oranlarını optimize ederek, yayılan ışığın süresini artırabileceğine inanıyordu.

Araştırmacılar ayrıca lusiferaz inhibitörü taşıyan nanopartiküllerin eklenmesiyle ışığı söndürebildiklerini kanıtladılar. Çalışmanın tüm bulguları American Chemical Society dergisi Nano Letters’da yayınlandı.

Haber kaynağı: http://www.thespaceacademy.org/2017/12/mit-just-created-living-plants-that.html?m=1

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir