Close

23/10/2013

Li-Fi Teknolojisi Şimdi Her Lambayı Ultra Hızlı Kablosuz Ağa Dönüştürüyor

Li-FiŞu anda var olan ağların aslında önemli bir sorunu olduğunu söylemek mümkün. Daha fazla popüler oldukça daha çok yavaşlıyorlar. Shanghai’daki Fudan Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, verileri radyo dalgaları yerine ışık yoluyla ileten bir teknoloji üzerinde çalışıyorlar. Bu da klasik Wi-Fi’den 10 kat daha hızlı bir erişim anlamına geliyor.
Yoğun kentsel bölgelerde, Wi-Fi sinyalleri artan bir şekilde başka radyo sinyalleriyle karışmaya ve yavaşlamaya başladı. Dahası, elektromanyetik dalyalar, geleneksel Wi-Fi’lerin bant genişliğinin üst seviyesine ayarlanıyor. Bu şekilde dalganın frekans hızı ne kadar az ise iletkenliği de o kadar azalıyor.

En yakın lamba üzerinden Wi-Fi’den 10 kat daha hızlı bağlantı

Işık, tıpkı radyo gibi, aslında elektromanyetik bir dalga. Ancak bir Wi-Fi sinyalinden 100.000 kat daha fazla frekansa sahip. Üstelik bir lamba kullanımı için kimse lisans almak zorunda da değil. Tek ihtiyacınız olan sinyali taşıyabilmesi için doğru ve hızlı bir şekilde yanan parlak bir ışık kaynağı.

Li-Fi teknolojisinde veri, önce bir LED lambaya iletiliyor. Bu şu anda oturduğunuz odadaki herhangi bir lamba da olabilir. Daha sonra lamba, çok hızlı bir şekilde, saniyenin milyarlarca hızı kadar bir süreyle, titremeye başlıyor. Bu titreme o kadar hızlı ki insan gözüyle algılanamıyor. (Bir kıyaslama yapılması gerekirse; enerji verimli, ortalama bir kompakt flüoresan lamba saniyede 10.000 ile 40.000 kez titreme yapar.) Sonrasında bir bilgisayardaki ya da telefondaki alıcı yardımıyla bu titreme işlemi veriye dönüştürülüyor. LED lambalar, en hızlı Wi-Fi ağının dahi 10 katı kadar veriyi bu titreme sistemiyle iletebiliyor. Daha hızlıya programlanırlarsa bant genişliği daha yükseğe de çıkabiliyor.

Li-Fi’nın kısıtları yeni nesil Wi-Fi’lerle benzerlik gösteriyor

Li-Fi, Wi-Fi ile kıyaslandığında lambanın içinde olması gerekiyor. Bunun özel bir lamba olması gerekmiyor. İşteki ya da evdeki lambalar da internete bağlanabiliyor. Ancak Wi-Fi’nin aksine yan odada da internete bağlı lambalar yoksa orada bağlantı kurulamıyor.

Bununla birlikte yeni nesil ultra hızlı Wi-Fi cihazlarda da benzer bir sınırlandırma bulunuyor. Yeni nesil Wi-Fi’ler, diğer sinyallerle karışmayan, yüksek oranda radyo dalgası kullanıyor. Daha yüksek bant genişliğine sahipler. Ancak tıpkı görülebilen ışıklarda olduğu gibi onlar da duvarların içine yerleştirilemiyor.

Mühendisler ve Oledcomm gibi girişimciler, Li-Fi teknolojisini denemeye başladı. Fudan Üniversitesi takımı, dört bilgisayarın aynı lambaya bağlandığı, deneysel bir Li-Fi ağı açtı. Başka araştırmacılar LED ışıklarının değişik renkleri aracılığıyla veriyi iletebilmek üzerine çalışıyor. Örneğin her yeşil, kırmızı, mavi veya çokulu renkteki LED’de farklı sinyaller iletebilmeyi araştırıyorlar.

Bu sınırlamalardan dolayı, Li-Fi diğer kablosuz ağlarla birlikte uzakta kullanılamıyor. Ancak kablosuz ağları yoğun alanlarda destekleyebiliyor ve radyo sinyallerinin minimumda tutulması gereken yerlerde kullanılabiliyor. Li-Fi, su altında olduğu gibi radyo sinyallerinin hiç kullanılmadığı alanlarda da yine bir çözüm olabiliyor.

Haber Kaynağı: http://mashable.com/2013/10/18/lightbulb-wireless-network/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir