Galata Kulesi yeni aydınlatması ile farklı bir dilde kendini ifade ediyor. V. yüzyılda Bizanslılar tarafından fener olarak inşa edilen kule, XIII. yüzyılda Cenevizliler tarafından Galata surlarına dahil bir savunma kulesi olmuş ve adı İsa Kulesi’ne dönüşmüş. Osmanlı, kuleyi sürekli onarmaya devam etmiş ve yapı, nihayet, bugüne ulaşan kent sembollerinden biri halini almış.
Belediye logosundan birçok kurum ya da etkinliğin kurumsalına kadar kent kültür ve yaşamına işlemiş bir ikon olan kule, hem kent silüetine hakim duruşu, hem de terasından 360 derece kente bakışı ile her dönem ziyaretçilerinin gözbebeği olan bir yapı..
Galata Kulesi’nin aydınlatılmasıyla ilgili etütler yapılırken; eserin kent içinde farklı bakış doğrultularına göre nasıl aydınlatılacağı; esere zarar vermeden oluşturulacak montaj prensipleri, enerjinin nereden taşınabileceği, uygulanabilirlik, estetik, ekonomiklik ve yeni teknolojilere yatırım kriterleri de göz önünde bulunduruldu. Tüm bu kriterlerin yanı sıra; İstanbul için ileride yapılacak olası bir Aydınlatma Master Planı için de kent geneline örnek olması hedeflendi.
Bu eserdeki tasarımın ana hedefi; İstanbul içinde bulunduğu noktanın kentsel kimliğine uygun, kent ölçeğinden, insan ölçeğine kadar düşünülmüş, bulunulan yerin mimari dokusunu, formunu ve özelliklerini vurgulamasaydı. Ayrıca eserin geçmişten izler taşıyan, simgesel, akıllarda kalıcı, kendine ve kente yakışır keyifli görüntüler sunabilmesi de hedeflendi.
Estetik: Gündüzleri mevcut görüntüsünü etkilemeyen, geceleri ise görsel zenginlik katan estetik bir görüntü oluşturabilmek.
Teknik uygunluk: Günümüzdeki en uygun teknoloji, Uygulama kolaylığı, İşletme ve bakım, onarım kolaylığı. Ekonomi: Uygulama ve işletme aşamasında kabul edilebilir makul maliyetler.
Esere saygı: Montaj ve işletme esnasında esere zarar verilmemesi.
Kent Kimliğine Katkısı: Kültür ve sanatın merkezi olan Beyoğlu bölgesinin, İstanbul silüetinde kulenin referans noktası olarak kendini ifade etmesine olanak sağlayabilecek kontrollü bir sistem içinde olması.
Kulenin alt gövdesi, kent ölçeğinde olduğu kadar, insan ölçeğindeki yaklaşımı da vurgulaması amacı ile göz seviyesinden uzakta konumlandırılan projektörler ile aydınlatılıyor. Böylece meydan çevresinde oturan ya da dolaşan insanların; tepe noktasını göremedikleri ama taş gövde olarak algıladıkları silindirik yapıyı estetik olarak olarak algılamalarına imkan tanınıyor. Kule çevresinde konumlanan dekoratif aplikler, yakın çevre dokusu ile görsellikte ilişki kurarken kule dibindeki meydanda oturma, dinlenme ve dolaşma alanlarını aydınlatarak kulenin çevresini merkez haline getiriyor.
Kulenin balkon demirlerinin tutunduğu babaların ön alınlarında dönerek tekrarlayan küresel ışık kaynakları ile parıltı ve dairesellik etkisi attırıldı.
Kulenin üzerinde bulunan külah, küçük ebatlı ancak yüksek güçlü LED’li projektörler ile aydınlatılarak tepede toplanma etkisi vurgulandı. Külah aydınlatmasında kullanılan projektörler aynı zamanda alemi de aydınlatarak tepede parlamasını sağladı.
Yüzyıllardır hikâyelerde anlatılan ve günümüze kadar gelen Galata Kulesi ile Kız Kulesi’nin dillere destan olmuş “kavuşulamamış” aşkları; aydınlatma tasarımında da bir simge olarak yer aldı.
Gece masalsı yeni bir görüntü ile yükselen kulenin külahında yer alan ve tüm İstanbul’u gözetleyen küçük pencerelerden göz kırparcasına, zaman zaman çakarak yanıp sönen ışıklar ise, Galata Kulesi’nin Kız Kulesi’ne bitmeyecek olan aşkının bir başka ifadesi.
Projeye katılanlar:
İşveren: İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Enerji A.Ş.
Aydınlatma tasarımı: Nergiz Arifoğlu Lightstyle Aydınlatma Tasarımı ve Danışmanlığı; www.na-lightstyle.com
Danışman: Prof. Dr. Rengin Ünver
Uygulanan ürünler:
Kule üst kütlesi ve külah: Philips-Color Graze Powercore, Philips-Ew Graze Powercore, Philips-Archipoint IColor, Philips-EW Blast Powercore, Philips-EW Burst Powercore.
Philips Sistem Kurulumu: LightApp Aydınlatma
Kule alt kütlesi: Siteco Sicompact Mini, Bega-Aplik