Close

20/11/2017

IoT sayesinde artık aydınlatma kontrolleri “ayarla ve unut” değil

Aydınlatma kontrolleri artık IoT (Nesnelerin İnterneti) gelişmeleriyle “ayarla ve unut” olmaktan çıktı.

Bir aydınlatma kontrol sistemindeki herhangi bir değişiklik; bir şifre-IT entegratörünün güvenli parolasını veya kaçınılmaz olarak pahalı bir alternatif olan yerinde ziyareti gerektiriyordu. Tüm kullanıcılar ve tasarımcılar için nihai ışık ayarı çok önemli ve olası arızalarda sık sık beklemek zorunda kalınıyordu. Birisi ayarı tekrar yapmaya geldiğinde kontrol mantığı programlanılan alanın içinde olmadığından, dizüstü bilgisayarları ile IT dolaplarına yerleşip anahtarları tıklanarak gerekli değişiklikler yapılıyordu. Ya da bazen bir telsiz kullanımı gerekiyordu. Her ayar değişikliğinde, ilgili ayarı tanımlamak için dizüstü bilgisayarda kontrol bölgeleri, semboller ve dakikalar çözülmeliydi. Bir son kullanıcının veya tasarımcının bakış açısından, aydınlatma ayarı her zaman zorlu bir süreç olmuştur çünkü sezgisel ya da kolayca erişilebilir değildir. Elbette çoğunlukla kimse bu karmaşık ve pahalı sistemi tekrarlamak istemiyor ve bu sebeple tek bir senaryoya mahkum olunuyordu; “ayarla ve unut”.

Şimdi, bu karmaşık süreç geçmişte kaldı. Yalnızca programcılar tarafından anlaşılan eski DOS PC terminallerini unutabilirsiniz. Nesnelerin interneti (IoT) ile artık kontrol, bir akıllı telefon üzerinden yapılabiliyor. Aydınlatma neden hala on yıllar öncesinin, geçmiş teknolojisinde sıkışıp kalsın?

Bunun sebebi, piyasada yerleşik olan bir avuç şirketin hali hazırda kurulu dağıtım ve satış düzeni mi? Yoksa, aydınlatma endüstrisinin, kullanıcılarının IoT özellikli aydınlatma kontrolleriyle gelen tüm olasılıkları benimsemeye hazır olmadığı mı düşünülüyor? Tüm tüketicilerin hayatlarını kolaylaştırmak için en iyi ve teknolojik açıdan en gelişmiş seçenekleri bekledikleri bir toplumda yaşıyoruz. Müşteriler gerçekten istemiyor mu yoksa daha iyi seçenekler bilmediklerinden ihtiyaçlarını görmezden mi geliyoruz? Bunu aklımızda tutarsak, hiç düşünmediğimiz aydınlatma kontrolü için birçok yeni olanak ve özelliğin olduğuna ikna olabiliriz.

Bu günlerde kablosuz sistemler ve IoT hakkında çok şey konuşuluyor. Ama şu soruya yanıt gelmiyor; IoT tabanlı aydınlatma kontrolleri nedir? Artık tüm güç kablosuz kontrollerde.

Günümüzde pek çok şirket bir kablosuz çözüm öneriyor ancak aslında çoğu çözümün omurgası hala kablolu ve bunlar sistemin bir uzantısı olarak mobil uygulama sunan karma çözümler. Donanım, gerçek aydınlatma fikstürüyle entegre değil; yine de ilave kumanda dişlisi gerektiriyor ve bu nedenle gerçek bir entegre sistem sayılmaz. Ayrıca, kişiselleştirme, esneklik ve dinamik aydınlatma gibi IoT tabanlı sistemin olanaklarını tam olarak karşılamıyor.

Entegre bir sistem, donanım üreticisinin bellenimi (kablosuz çipi çalıştıran yazılım) içeren bir kablosuz çipi kendi LED’ine veya sürücüsüne eklediği anlamına gelir. Eski aydınlatma kontrol sisteminin yerini alan yazılımdan başka ilave kumanda dişlisine ihtiyaç duyulmaz. Tüm kurulumu ve teknolojiyi basitleştirir, açık bir platform yaklaşımı sunar ve yalnızca donanım gereksinimlerini değil aynı zamanda altyapı ve işçilik ihtiyacını da azaltır.

Eski teknoloji temel alınarak önemli ilerleme sağlanamaz. Geleneksel fotoğraf filmin uzun süren kimyasal işlemi ile bir “selfie kültürü” oluşur muydu? Veya artık iş yerindeyken başka bir ülke ile telefon görüşmesi yapamayacağınızı düşünebilir misiniz?

Aydınlatma teknolojisi geliştiricilerinin, aydınlatma kontrollerinin değiştiğini kabul etmesi neden bu kadar zor?

Alternatif seçeneklerden habersiz olmanın sonucunu anlayamamış mıyız yoksa konvansiyonel konularda direnmenin nedeni yeniliğe karşı olan güvensizlik mi?

Aydınlatma yalnızca mekân için değil, aynı zamanda içindeki insanlar için de dinamik ve dönüştürücü olmalı. Neden aydınlatmaya yeni şekillerde girmeye çalışmıyoruz?

İnsan aklıyla aydınlatma tasarlamaya başlayalım; Dönüşen, eğlenceli ve etkileşimli.

İnsanları aydınlatmaya bağlayalım ve daha anlamlı deneyimler sunalım.

Gerçek bütünleşik aydınlatma kontrollerinin gücü, yazılımın donanımlarla dolu dolapların yerini alması, esnek ve akıllı olabilmesi ve bulutta kolayca güncellenebilmesidir.
Artık bir aydınlatma kontrol sisteminde herhangi bir bir ayarı değiştirmek için pahalı bir uzman kişiyi gönderecek zamanımız yok. Yeni işlevleri ve özellikleri eklemek için sadece bir yazılım güncellemesi yeterli.

Tesla otomotiv endüstrisini yazılım odaklı araçlar ile yeniden icat etti. Aydınlatma endüstrisi halen neden her sanayinin uygulamaya başladığını uygulamak için tereddüt ediyor?

Yeni imkanları ve teknolojiyi kucaklayın ve eski kalıpların arkasına saklanmayın çünkü bildiğiniz tek şey budur.

Sorun şu ki; bu yeni teknolojileri nasıl değiştirebiliriz ve nerede bulabiliriz? Aydınlatma sektörü olarak, yeni sistemleri ciddi olarak düşünüp bunları bir projeye belirlemek bizim sorumluluğumuzda değil midir? İlerleme ve yenilik ancak bilgi ile ve farklı şeyler denemek ile yapılabilir.

Şimdi kolaylık sağlamak istediğimiz her şeyi ayarlayabilir, sıfırlayabilir, değiştirebilir ve kişiselleştirebiliriz. Aydınlatmamızı kontrol altına alabilir ve öncelikli olarak plana özel bir deneyim getirebiliriz. Buradan daha da ileriye gidelim.

Haber kaynağı: http://www.ledsmagazine.com/articles/print/volume-14/issue-8/features/industry-insights/lighting-controls-can-no-longer-be-set-and-forget-with-iot-advances.html?cmpid=enl_leds_leds_magazine_2017-11-01&[email protected]&eid=406530967&bid=1912566

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir