Close

02/04/2018

İnsan odaklı aydınlatma için çok erken

Konunun önde gelen otoriteleri, insan odaklı aydınlatma için erken olduğunu söylüyor.

Aydınlatma endüstrisinin Frankfurt’taki küresel organizasyonu olan Light + Building 2018’de yaptığı konuşmada, Oxford Üniversitesi’nden Dr. Russell Foster şunları söyledi; “Işığın insan biyolojisi üzerindeki etkisini tam bilmeden, gün ve gecenin insan vücudundaki etkilerinden yüzde yüz emin olmadan insan odaklı aydınlatmayı geliştiremeyiz.”

Hali hazırda aydınlatma üreticilerinin ortaya koyduğu standart bir aydınlatma rehberi olmadığını söyleyen bilim adamı, insanların gece oturmayı seven, sabah uykusunu seven insanlar olarak bile ayrıldıklarını, insanların biyolojilerinin de bu şekilde farklılaşabileceğini, tek bir doğrunun olamayabileceğini düşünüyor. Aslında Foster’in söylediği basit ve etkileyiciydi; “Henüz bilmiyoruz”.

Son dönemlerde ortaya konan bir takım hipotezleri açıklayan Foster’a göre; 300 ile 500lx arasında olan standart ofis aydınlatmasının bile görsel sistemi canlandırsa bile sirkadiyen ritme etkisi yok. Ancak bu ışık seviyesine maruz kalınması ile ilgili geçmişte olumlu ya da olumsuz birçok verinin sunulmuş durumda. Foster’a göre, bu kadar çok veri ancak kafa karıştırıcı olabilir.

Foster’ın bu açıklamaları aydınlatma üreticileri tarafından kuşkuyla karşılanıyor. Zira birçok aydınlatma üreticisi Frankfurt’ta, eş zamanlı olarak, yeni geliştirilen insan odaklı aydınlatma ürünlerini sergiledi.

Nörobilimci Foster, 1991 yılında Oxford Üniversitesi’nde öncü bir ekip kurmuştu ve fotosensitive 3.ışık üzerine yaptıkları çalışmalarla sektörde hızlı bir bilinirliğe sahip oldu.

Foster ve ekibinin keşfini yaptığı hücreler, ışığa duyarlı 3. hücreler ve retinal ganglion hücreleri olarak adlandırılıyorlar. Yaklaşık 480nm civarında dar bir mavi ışık aralığına duyarlılar, bu da sirkadiyen ritmi ışıkla kontrol etmenin anahtarı. Dolayısıyla bu buluş aydınlatma çevrelerince çok önemli olarak değerlendirilmiş bir buluştu. Buna göre, 480nm mavisinin miktarı belli bir seviyenin altına düştüğünde epifiz bezi, melatonin denilen  hormonu salgılama talimatı veriyor ve bu, vücudun uyku düzenini eğitmede etkili olan biyokimyasal bir haberci rolü oynuyor.

Bu keşif, bizi etkileyen ışığın gücüne bakış açımızı değiştirdi. Ancak bugün aydınlatma ürünleri de diğer birçok konuda olduğu gibi sirkadiyen ritmi meta olarak kullanıyor ve okullarda, hastanelerde sirkadiyen ritmi olumlu etkileyeceği söylenen insan odaklı aydınlatma ürünleri kullanılıyor. Ancak bunların ne kadarının gerçekten işe yaradığı bilinmiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir