Close

27/09/2016

Hücreler şekil alıyor: Yunanistan’ın Atina kentinde Voronoi Kliniği

voronoi2Metin: Helen Brasinika, Jo-Eike Vormittag, Joachim Ritter
Fotoğraflar: George Fakaros

Hücreler, insan bedeninin yapısını oluşturuyor ve bunun dışında ışık ile özel bir ilişkiye sahipler. Çünkü hücreler ışığı veriyor. Çok zayıf da olsa aralarında bir tür sinyalleşme var, bilgi alışverişinde bulunuyorlar ve biyolojik süreçleri kontrol ediyorlar. Yunanistan’ın Atina kentindeki Voronoi Kliniği’nde tam da bu unsur mekân tasarımı üzerinden gösterilmeye çalışılıyor.

voronoi1Yaşlanma endişesi taşıyan insanlar önce yaşlanmaya karşı kremlerden kullanır veya daha kalın bir makyaj yapar. Aslında yaşlanma süreci bedenimizin tamamına etki eder. Hücrelerimiz -ki bizde onlardan trilyonlarca vardır ve organlarımıza göre farklı doku türlerindedirler- doğal bir şekilde yaşlanırlar.

Yunanistan’ın başkentinde kozmetik dermatoloji için bir muayenehanenin tasarımında ana fikir olarak hücre yapıları kullanıldı. İşveren ve muayene sahibi bu klinikteki odaların, bir klinik ortamının tipik ve hakim olan özelliklerini taşımadan insanın kendisini rahat hissetmesi için bilimsel unsurları içermesini istedi. Bu nedenle planlamacılar Voronoi diyagramı prensibini uyguladılar. Bugün muayenehanenin de adı Voronoi Kliniği.

Muayenehane kozmetik dermatoloji alanında yeni bir felsefenin simgesi oldu. Atina’nın merkezinde, Syntagma meydanının yakınında 1960’lı yıllarda yapılan ikonik bir binanın içinde yer alıyor. Tasarımda farklı ölçülere, oda bölünmelerine ve çevreye rahatça uyabilecek, ikna edici bir klinik kimliği oluşturulmak istendi. Kliniğin tamamı sadece 50 m2. İç alandaki iş akışları kolay ve destekleyici olacak, muayene sahibinin isteklerine cevap verilecek ve kullanıcının memnuniyeti azami seviyede olacak ise, bu son derece zorlu bir iş olacaktı. Ayrıca marka, tıp dünyasında bu alanda klinik çevrelerdeki geleneksel olarak uygulanan ışık çözümlerine göre bir marka oluşturacaktı. Yunanistan için bu uygulama özellikle önemliydi.

voronoi4Projenin tasarım konseptinin ana fikri insan hücresine dayanıyor. Tasarımcılar muayenehanenin yeniden yapılandırılmasında, kozmetik dermatoloji alanında bir hücrenin yapısını göstermek için Voronoi diyagramlarından faydalandılar. Diyagramda bölgelerdeki odalarda matematiksel bir bölünme yer alıyor. Bunlar Voronoi alanları veya hücreleri olarak adlandırılıyor.

voronoi3BllendDesignOffice planlama ofisinin mimar ve tasarımcıları her projede bağlamsal etkilerin ifade gücünün; başrol oynadığına inanıyorlar. Bu nedenle mimari kimlikler oluştururken temeli olan araştırmaları kullanıyorlar. Bu da konunun çevresini oluşturan, ister yapılandırılmış ister doğal olsun her elementin ve unsurun organik bağı anlamına geliyor. İnsanlar dâhil tüm bu elementler ve unsurların temel olarak başlı başına bir birim olarak görülmesi gerekiyor. Planlama ekibi bunları yaşayan organizmalar olarak görüyor. Birbirlerinden ayrı olduklarında henüz var olmayan veya gelişemeyen organizmalar. Bu fikirden yola çıkıldığında, kulisleri, malzeme, ışık ve insani etkilerin dinamik etkileşimini destekleyen ve mümkün kılan, birbirleri ile doğal ve uyumlu bir şekilde kombine edilmelerini sağlayan bir tasarım yöntemi ortaya çıkıyor.

voronoi5Planlama aşamasında yapılan araştırmalar sağlık ve kendini iyi hissetme terimleri ile ilgili olarak başka hangi sözlü ilişkilendirmelerin yapılabileceğine yönelikti. Sağlık bakımı ile ilgili olarak küçük kliniklerde bazı uluslararası vaka incelemelerine de bakıldı. Araştırmalarda kendini iyi hissetme ambiyansının temel unsurları ile ışık ve aydınlatmanın insan algısı ve psikolojisi üzerindeki etkileri konusunda deneye dayalı temel bilgilere ulaşıldı. Özellikle psikolojik etkiler incelemenin merkezinde yer aldı. Çünkü son yıllarda perakende ortamı ve markaların mekânlar içinde gösterimi konusunda güncel trendler; bu konu ile ilgili olarak kısmen mükemmel yazılar ve deneyimler sundu. Bunların arasında renk, malzeme ve ışığın insanın psikolojisi, kendini iyi hissetmesi üzerindeki etkisine bakıldı. Tıp ortamlarının hastada güvensizlik ve korkulara neden olduğu bilgisinden yola çıkarak ışığın mekânı algılamada niteliksel ve miktar unsurlarının etkisi; rahatlatıcı, sakinleştirici, hatta samimi bir ambiyansın planlamasında en önemli araç olarak tanımlandı. Konseptin dinamizmini sergilemede renk ve malzeme seçimi ön planda oldu. Dünya çapında klinikler genelde steril ortamı simgeleyen beyaz ve laboratuvar ortamını simgeleyen mavi rengi kullanırlar. Voronoi Kliniği’nde renk tasarımı siyah ile dinamik açıdan tamamlandı. Bu şekilde RAL 7047 gri tonu ve de RAL 5014 kumru mavisi ortaya çıktı.

voronoi6Kliniğin tasarım konsepti, kübik geometrilerden oluşmayan ve poli hatlarla öne çıkartılan dinamik bir mekânsal düzene dayanıyor. Hem dikey hem de düşey eksende. Boşlukların dinamizmi ve gölgelerin mimarisi önemli bir rol oynuyor ve doku ve malzemeler dönüşümlü kullanılıyor.

Düz ve aşırı derecede parlayan ahşap mat, sert mineralli ve suni reçineli sıvalar ile kontrast oluşturuyor. Sıvalar zemin ve duvarlara uygulanmış. Şekiller ve boşlukların çerçevesini oluşturmak için kullanılan LED ışık hatları işlenmiş pırlantaları ve bunların yüzeylerinin yansımalarını anımsatıyor. Bu şekilde tasarımın en önemli özelliği olan devamlı çizgiler de çoğalıyor.

Bekleme salonunda, eski araba koltuklarında kullanılan özel tasarım deri koltuklar gri arka plana kontrast oluşturuyor. Doğal LED ışık hatları, mineralli alanları her bir özel tasarlanmış ögeden ayırıyor ve çoklu yansımalar ile tekrar bir araya getiriyor. Çizgisel aydınlatmanın bu birbirine zıt rolü sayesinde şekil ve renkler arasındaki yapıyı oluşturan diyalog ile kliniğin çevresi ortaya çıkıyor. Klinikte uygulanan aydınlatma tasarımının başlıca ögeleri ışık hatları ve dolaylı ışık. Voronoi hücrelerine benzer şekillere sahip olan tavana sıva altına yerleştirilen lambalar difüz bir genel aydınlatma sağlıyor.

voronoi7Tüm mobilyalar projeye özgü olarak CAD/CAM teknolojisi ile yeni oluşan kurumsal kimliğin organik bir parçası olarak tasarlandı. Bunların parlak lake yüzeyleri ve burada oluşan ışık ve gölge oyunları ise mekânın algılanmasını destekliyor; ziyaretçinin rahatlamasına katkıda bulunuyor. İyi hissetme duygusu ve bir SPA ortamı yaratmak için renk terapisi uygulandı. Bireysel tedavilerin yapıldığı özel tedavi odalarında Voronoi hücrelerinde olan desenlere göre, RGB LED ışık kaynaklı fiber optik kullanıldı. Çevreyi daha iyi algılamak için bir eczacı tarafından üretilen çilek aromalı bir koku tercih edildi. Koku, gençlik ve tazeliği hatırlatıyor. Cildi konusunda danışmanlık ve tedavi arayan, cildinin erken yaşlanmasına karşı tedbir arayan hastalar için klinik son derece davetkâr.

Kliniğin bıraktığı etki “lüks ve şıklık”. Buraya gelen ziyaretçiler tedavi olma kararlarının doğru olduğu duygusunu hissediyor. Misafirperver ve beden bakımı konusunda uzman bir yerde olduklarını düşündükleri için rahatlıyorlar. Kullanılan malzemeler bilindik, tasarım konsepti ise, her ne kadar hem okunabilir hem de çekici olsa da, bilimsel ve yüksek teknolojiye dayanan bir fikre işaret ediyor. Bu fikir ise zamanın açık bir işareti. NURBS (Tek düze olmayan rasyonel B-eğri cetveli: Herhangi bir şekli modellemek için bilgisayar grafiğinde kullanılan matematiksel olarak tanımlı eğriler veya yüzeyler) ve algoritmalarla tasarım Voronoi hücrelerini gelecekteki yıllarda da yaşamaya devam edecek öne çıkan tasarım ögeleri olarak görüyor.

voronoi8Aslında tüm canlı türlerinin organizmasının temelinde yer alan, önemli görevleri olan hücre ve ışığın karşılıklı oyunu tasarımın ana fikri.

Klinik, farklı şekillerdeki hücrelerin bazen tamamı bazen sadece ışık noktaları ile yumuşak ve sıcak bir şekilde ışıldıyor. Gerçekten birlikte bir bütünlük oluştuğu, aralarında iletişim kurdukları ve birbirleri ile fikir alışverişinde oldukları duygusu oluşuyor. Tam da insan hücrelerinde olduğu gibi ışık bu yerde enerjiyi uyandırıyor, süreçleri destekliyor ve iyileşmeye etki ediyor. Tüm bunlar plastik cerrahide önemli olan unsurlar. Işıktan anlamayan biri ile konuşurken aydınlatma tasarımının ne olduğu kendisine sorulduğunda sıklıkla şu cevap alınır: “Işık ile çok şey yapılabilir”. Sanki “Mimari denince ne anlıyorsunuz?” sorusuna gelen cevaplar gibi: “Yapı malzemeleri ile birçok farklı bina yapılabilir”. Tabii ki! Kesinlikle! Işık ile elbette ki birçok tasarım yapılır. Hücreleri mimari bir öge gibi tanımlamak ve bir tasarımın konusu olarak kullanmak mümkün. Bir dermatoloji kliniğinde kullanmak ise gayet yerinde bir fikir. Öncelikle bu konsepti çok iyi bir fikir olarak kabul edebiliriz. En azından esnek düz LED’ler ile teknik olasılıklara bakarsak her şey yapılabilir ve insan hücreleri ışık ile canlanır.

voronoi9Ancak, Voronoi Kliniği en azından bir kere işlenmesi gereken bazı soruları askıda bırakıyor. Çünkü şekil iyi bir tasarımın ögesi. Ancak, ışık sadece doğru renklerle kombine edildiğinde anlam kazandırıyor. İşlenmesi gereken ilk konu gün ışığının kapsamı.

İnsan Odaklı Aydınlatma veya değil. Orijinalin suni bir kopyası ise suni ışığın bizim için anlamı ne olabilir? Tekniğin tüm olanakları çerçevesinde asıl olan çok daha önemli kalıyor, insan zekâsı suni olana tercih ediliyor. Gün ışığı bir nebze bize günün saati konusunda bilgi veriyor olsaydı, odalar ne kadar canlanırdı? Buna karşılık ışığın cildimizde hasara neden olabileceğini ve her tür ışığın keyifle kabul edileceğini de unutmamak gerekir. Özellikle dünyamızın güney bölgelerinde güneş ışığının olumsuz bir imajı olabilir. İkinci unsur ise renkler. Bilindiği gibi bunlar da ışık ile baş başa gidiyor.

Steril beyaz renk yerine ofis, gri ve mavi tonları seçildi. Beyaz steril olmak zorunda değil. Bu genelde çevre ve tamamlayıcı renklere bağlı. Güneşli güneyde beyaz tercih edilen bir renk. Temel renk olarak gri kullanımı çoğu zaman şaşırtıyor. İnsan bedeninde gri olduğu söylenen tek tük hücre merkezi sinir sisteminin önemli bir parçasını oluşturuyor. Göstermek için sergilenen ve saklanan beyinlerden cam içindeki sıvıda gri gibi göründükleri için “gri” olarak bahsedilir. Canlı hücreler daha çok pembe renktedir ancak halk arasında “gri hücreler” olarak geçer. Gri ve de mavi renk melankolinin rengi olarak bilinir. Melankolik insanların kontrastlara hassasiyeti düşüktür. Gün ışığının da az olduğu bir kombinasyonda artık alışılmışın dışındadır. Bu nedenle (suni) ışık kaynaklarının kontrast açısından zengin vahalar oluşturması, yani hücre ve ışık hatlarını oluşturmaları önemlidir. Sıcak ahşap ve deri de dolaylı aydınlatma ile nitelik kazanan, mekânın görüntüsünü öne çıkartan önemli ögelerdir.

voronoiProjenin tamamını değerlendirecek olursak, her ne kadar mantıksal bir tasarım yapılmış olsa da sadece renk konseptinde bir tür güvensizlik görülüyor. Ancak proje “2014 İç Dekor ve Sergileme Tasarımı Gümüş A Tasarım” ve “International Property Awards 2015” ödüllerini aldı. En azından tasarım dünyası ikna olmuş görünüyor.

Projeye katılanlar:

İşveren: Vivify
İç mimari ve aydınlatma konsepti: BllendDesign & Research Office, Helen Brasinika & Associates; www.bllend.com

Uygulanan ürünler:

I-LED, Linea Light Group, Bright

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir