Doğru aydınlatma satın alma isteğini artırıyor
Philips’in, EHI Araştırma Enstitüsü ve Hasselt Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirdiği araştırma çalışmalarına göre; doğru aydınlatılan bir mağaza, ürünün markalaşmasına doğrudan katkı sağlıyor. Üstelik bu durum, satın alma davranışını doğrudan etkiliyor.
Günümüz mağaza aydınlatmasında tüketicilerin beklenti ve şikâyetlerine göre şekillendirilen, LED aydınlatma seçenekleriyle farklı ara tonlar ve gölgeler kullanılarak gerçekleştirilen mağaza tasarımları, satışlara önemli katkı sağlıyor. Philips’in araştırmalarına göre bu durum, doğru algı ile sadık müşteri profilinin oluşturulmasına yardımcı oluyor. Ayrıca alışveriş sepetinde ve mağazada geçirilen sürede artışlar yaşanması gibi pek çok olumlu değişikliğe de sebep olabiliyor.
Mağaza ambiyansı sepet ortalamasını doğrudan etkiliyor…
EHI Araştırma Enstitüsü işbirliği ile gerçekleşen “Işığın Zihinsel Rolü” adlı gerçek zaman takibi yapılarak gerçekleştirilen araştırma çalışmasının bulgularına göre; tüketiciler tıpkı markanın logosunda olduğu gibi, mağazadaki ışıklandırma dekorlarını da markayla ilişkilendiriyor. Çalışmaya göre; LED teknolojisi kullanılarak tasarlanan doğru bir mağaza aydınlatması, satışlarda %3.45, satış hacminde ise %4.71’lik bir artış yaratıyor.
Mağazanın müşterilere sunduğu ambiyans, tüketicinin mağazada geçirdiği süreyle birlikte sepete giren ürün miktarında değişiklik yaratıyor. Tüketici ve marka arasında kurulan duygusal bağın etkisiyle oluşan sadık müşteri profilinin oluşmasını da destekliyor. Mağaza ortamında doğru uygulanan aydınlatma ise; tüketicinin satın alma davranışında artış yaratabiliyor.
Doğru aydınlatma çözümü, tüketici davranışını duygusal ve düşünsel açıdan etki alanına alıyor. Tüketicilerin mağazada geçirdiği zamanda %30’a varan ciddi bir artış sağlıyor. Araştırma, aydınlatmayı doğru kullanan perakendecilerin mağazalarında daha fazla tüketiciyi ağırladığını da ortaya koyuyor.
Doğru aydınlatma hem tüketici hem de çalışan memnuniyetini artırıyor…
Doğru aydınlatma, süpermarket perakendesinde de tüketici gözünde doğru marka algısı oluşmasını destekliyor. Philips’in Hasselt Üniversitesi işbirliği ile bir süpermarket üzerinde gerçekleştirdiği araştırma çalışması bu yönde önemli sonuçlar sunuyor. Bu sonuçlara göre; beyaz ışığın yanı sıra renkli ışığın farklı tonları kullanılarak gerçekleştirilen LED tabanlı dinamik bir aydınlatmanın, tüketicilerin markette geçirdiği sürede artış yaratıyor.Tüm aydınlatma sistemi bu şekilde değiştirilen süpermarketin kasasında %1.93’lik oranda yaşanan artış, bunun bir göstergesini oluşturuyor. Süpermarketi alışılmış donuk havasından kurtaran dinamik aydınlatma ve aydınlatma kontrol sistemi, tüketicilerin bir an önce marketi terk etmek yerine, farklı reyonları da dolaşarak bir çeşit keşif yapmasına zemin hazırlıyor. Çalışanlar açısından ise, iş yapış biçiminin kalitesinde gözlemlenen artış, personel motivasyonunun arttığını gösteriyor.
LED teknolojisi ve aydınlatma kontrol çözümleri
Global ölçekte gerçekleştirilen her iki araştırma çalışmasının perakende sektöründe aydınlatmanın öneminin altını çizdiğine işaret eden Philips Türkiye CEO’su Göktuğ Gür, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Global trendlere göre ortalama mağaza boyutlarının 2020’ye kadar yaklaşık %20 küçüleceğini bekliyoruz. Perakende sektöründe faaliyet gösteren firmaların artık sadece mağazalarında yer alan ürünlerden ziyade; doğru aydınlatma ve mağaza ambiyansı gibi faktörlere de büyük önem gösterdiğini biliyoruz. Philips olarak araştırmaların bir göstergesi olan doğru aydınlatılan mağazanın karşısında tüketici kazanımlarında artış yaşanması; bizim de bu sektöre yönelik sunduğumuz ürünleri ve portföyümüzü geliştirmemize neden oldu. LED teknolojisi günümüzde perakende aydınlatmasının baş aktörü konumunda. Bu teknolojinin sunduğu yenilik ve çeşitlilik, perakende sektöründe de yeni bir döneme işaret ediyor.”