Close

01/03/2017

Bulutların içinden…

ABD’nin Washington D.C. şehrindeki Dupont metrosunda planlanan “Whimsical Invasion” adlı enstalasyonu

Bazen üst üste gelen bulut dağları gökyüzünde hızla ilerlerken o kadar yoğunlaşır ve güçlü olurlar ki gökyüzü kararır gibi olur. Bazı günlerde ise bulutlar güçlü güneş ışınlarını geçirecek kadar incedir. Böyle günlerde sanki dünyadaki belli bir yeri aydınlatan ışık hüzmeleri büyüleyici görüntüler oluşturur ve gökyüzündeki bulutlar sanki içlerinden dışarı ışık saçar gibi görünür.

Benzer bir etkiyi Youngeun Kwun ve Hyuntek Yoon adlı tasarımcıların geliştirdiği “Whimsical Invasion” enstalasyonu yaratıyor. Ancak, bugüne kadar teoride tasarladıkları dinamik bulut yapıları suni olarak oluşturulmuştu; serbest bir gökyüzü altında değil. Tam aksine bu bulut ise ABD’nin Washington D.C. kentinin karanlık yer altında bulunuyor. Daha ayrıntılı tarif etmek gerekirse çalışma günümüzde çok çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan kültürel bir mekâna dönüştürülen eski bir metro istasyonunun uzun bir koridorunda bulunuyor.

Neredeyse 40 m uzunluğunda. Bir ağ içine paketlenen 650.000 adet küçük beyaz plastik top sağa sola hareket ediyor. Şeklini rüzgarla değiştiren büyük bir bulutun moleküllerini andırıyor. Bunların arasından küçücük bir ışık beliriyor, geniş alanlı beyazdan ve küçük aralıklardan dışarı doğru taşıyor. Aslında bunlar bu tür efekti oluşturan ve bulutların arkasında beliren gökyüzünün güneş ışınlarını hatırlatan, plastik toplardan yapılmış bir yığının içinde yer alan, görülmeyecek şekilde asılı sarkıt avizeler.

LED armatürler ışık geçirgen bir plastik cisimle sarılı. Bu şekilde ışık olabildiğince bulutların arasından sızıyor. Eski metro istasyonunun havasını etkilemek için doğan veya batan güneşin ışınlarını oluşturacak renklere benzeyecek, kumanda edilebilir  RGBW LED’ler de kullanılabilirdi.

Asıl doğal duygular sürekli hareketlerle güçleniyor. Bulut konstrüksiyonu naylon ipler ile zemine, tavana ve duvarlara bağlanmış. Bazı yerlerde görünmeyecek şekilde uygulanan çelik çerçeveler konstrüksiyona destek veriyor ve dış ağ katmanı görünmeyen bir deri gibi her şeyi bir arada tutuyor. Enstalasyonu dinamik yapan tam da bu tür bir bağlantı ve bileşim. Ziyaretçiler konstrüksiyona dokunabiliyor, onu itebiliyor. Bu şekilde oluşan hareketler rüzgârın etkisiyle oluşmuş hissi uyandırıyor.

Sallantı gövdenin tamamından geçiyor, dışa ve içe doğru veya tersi yöne ivme aldırıyor. Çünkü uzunlamasına şekillenen bulutun içinde ziyaretçi yol alıyor. İçeriye girme cesareti olanlar ise iç kısımdaki hafif ışık ve ileri geri esintilerle muhteşem bir duyguyu deneyimliyor.

Görebildiğiniz, dokunabildiğiniz ve etrafınızda hissedebildiğiniz bir bulutun içinde özel, neredeyse doğa üstü bir deneyim yaşıyorsunuz. O hafif beyaz bulut dizisinin içinden suni olarak oluşturulan güneş ışınları içten dışarı doğru yansıyor…

Tasarımcıların konseptinin amacı, yerin altındaki karanlık bir mekâna gökyüzü ile ilgili, havalı ve sürreal duyguları taşımak.


Projeye katılanlar:

Sponsor: Dupont Underground
Mimari ve Tasarım: Youngeun Kwun (Designer) ve Hyuntek
Yoon (Mimar)AWW+NOOYOON; www.nooyoon.com

One Comment on “Bulutların içinden…

Ayşe Gül
07/03/2017 - 13:20

Çok hoş görünüyor olmalı. Paylaşım için teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir