Close

23/12/2019

Aydınlatma tasarımındaki gelişmeleri sağlık ve iyi yaşam için nasıl kullanabiliriz?

Metin: Rachel Fitzgerald

Değişen teknolojinin karmaşaya ittiği bir sektörde, tasarımcıların temel prensiplerden ödün vermeden yenilikçi kavramları bir arada tutabilmek için bütünsel bir yaklaşım benimsemeleri gerekir.

Aydınlatma söz konusu olduğunda gelecek parlak… Sektörümüz her geçen gün ilerliyor ve insan sağlığını destekleyen, mekân deneyimimizi geliştiren ve uyku/uyanıklık döngülerimizi düzenleyen bir aydınlatma tasarlamanın ne demek olduğunu daha fazla öğreniyoruz.

Dünyadaki projelerde, en son teknolojileri kullanarak enerji verimliliğini artırıyor ve kullanıcılarına mekânları üzerinde daha fazla kontrol sağlıyoruz. Karmaşayı, ticari aydınlatma tasarımında yeni norm haline getiren yeni metrikler ve trendler yaratıyor.

Sektörümüzün yöneliminin yarattığı heyecan ve coşkuyu paylaşıyorum. Madalyonun öteki yüzünde ise, tüm bu ilerlemelerin ve “yeniye” odaklanmanın, nitelikli aydınlatma tasarımının temel ilkelerinin kaybolmasına neden olabileceğini de görüyorum. Her projenin başlangıcında sormamız gereken temel soru, “Bütün en yenileri bu projeye nasıl sığdırabiliriz?” değil, “Tasarım neyi gerektiriyor?” olmalı.

Son zamanlarda, bu soruyu Aydınlatma Mühendisliği Topluluğu’nun (Illuminating Engineering Society-IES) Pittsburgh şubesinde verdiğim sürekli eğitim kursunun bir parçası olarak inceledim. Bu deneyim, mesleğimizde dengenin önemini düşünmeme neden oldu -yenilik ile temel ilkeler, estetik ile işlev, performans ile bütçe arasındaki denge. Doğru dengeye ulaşmak, aydınlatma tasarımına daha bütünsel bir yaklaşımı gerektiriyor.

Temellere dönüş

İnsanın çevre algısının yaklaşık %80’i görsel algıdır. Bir odaya girdiğimizde gözlerimiz bize mekânı, onun renklerini, şeklini, mimarisini, iç mimarisini vb. anlatmak için ışığı kullanır. Aydınlatma kalitesi, çevremize verdiğimiz hem fiziksel hem de duygusal tepkilerimizi etkileyerek görsel algımıza önemli katkı sağlıyor.

Basitçe söylemek gerekirse: Aydınlatma önemlidir.

İyi aydınlatma insan merkezli olmalıdır. Bir projenin aydınlatma tasarımını değerlendirirken ilk önce ışığın onu kullanan insanları nasıl etkileyeceğini anlamak çok önemlidir. Bir proje içerisindeki alanların her biri insanların nasıl hissetmesini sağlamalıdır? Aydınlatma, çevre algılarını nasıl etkileyecektir? Mekândaki hareketlerini nasıl etkileyecektir?

Örneğin, BPX Energy projesindeki zorluk, işyerleri Houston, Texas’tan Denver, Colorado’ya taşınan çalışanların yeni ofislerinde evde gibi hissetmelerini sağlamaktı. Aynı zamanda, ortamın çalışmaya elverişli olması gerekiyordu (çoğumuz evlerimizde var olan aydınlatma ile verimli çalışamayız). Amaç, enerji tasarruflu ve verimli çalışma aydınlatması sağlarken, iç mimarinin doku ve maddeselliğini vurgulayan sıcak, konforlu ve davetkâr aydınlatma arasında bir denge sağlamaktı.

Standartları dikkate alın

Mekânı kimlerin nasıl kullanacağını iyice kavradığımızda, dikkatimizi güvenilir standartlarımıza çevirebiliriz. Bana, “X” yaşındaki kullanıcılara sahip “X” tipinde verili bir alan söz konusuyken tasarımın “X” miktarda ışık ve alanlar dahilinde “X” eşyayılma parlaklık-karanlık oranı içermesi gerektiğini söyleyen IES El Kitabımı açabilirim.

Benzer şekilde, enerjiyle ilgili yasalara bakabilir ve çalışmamın, içinde kalması gereken kural koyucu denetimleri ve aydınlatma gücü yoğunluğu toleranslarını görebilirim. Bunların hepsi tasarıma yardımcı olacak bir çerçeve sunar. Temel ilkeleri, önerilen aydınlatma standartlarını ve yasa gerekliliklerini iyi kavrarsam, kusursuz makullükte bir aydınlatma tasarımı oluşturabilirim.

Ya da onu bir sonraki seviyeye taşıyabilirim.

Temellerin ötesinde: Yeni nesil aydınlatma tasarımı

Temel kavramlar ve kural koyucu gereklilikler yerine getirildiğinde aydınlatma tasarımı, yenilik ve fayda arasında bir kez daha doğru dengeyi sağlama potansiyeline sahip olacaktır. İşte mesleğimizdeki gerçek sanatın ortaya çıktığı yer burasıdır.

Mekânı kimin kullanacağı ve tasarımımızın standartları, yasaları ve metriklerini dikkate aldığımızda, mekândaki insan deneyimini geliştiren ve genel tasarımın etkisini güçlendiren bir tasarım oluşturmak için aydınlatmadaki en son ve en kapsamlı araştırmaları kullanabiliriz.

Örneğin, Colorado, Fort Collins Şehri, Kamu Hizmeti Yönetim Binası aydınlatma tasarımı, ofis alanının gün ışığıyla aydınlatılmasını ve mevcut gün ışığını tamamlamak için yüksek enerji tasarruflu aydınlatma çözümlerini gerektiriyordu.

Bu aşamada, dikkatimizi gün ışığı entegrasyonuna çeviriyoruz -doğal ışığın, doğrudan güneş ışığının ve dağınık tavan penceresi ışığının yapıya girişini nasıl kontrol edebileceğimizi ve doğal ve yapay olarak aydınlatılan alanlar arasında rahat bir geçişi nasıl destekleyebileceğimizi inceliyoruz.

Yeni araştırmalar gittikçe artan bir şekilde doğa ile güçlü bir bağlantının sağladığı olumlu zihinsel ve fiziksel etkilere işaret ediyor, bu nedenle bitki, su ve temiz hava gibi doğal unsurları aydınlatma planına yerleştiren biyofilik tasarım unsurlarını kullanabiliriz.

Aynı şekilde, aydınlatmanın insanlarda doğal uyku-uyanıklık döngüsü hakkında bildiklerimizi nasıl etkilediğine de bakıyoruz. Bu alandaki araştırmalar, bozulmuş bir sirkadiyen sistemin kanser, obezite, depresyon ve daha başka birçok hastalık da dahil olmak üzere uzun vadeli sağlık ve davranışsal sorunlara neden olabileceğini gösteriyor. Aydınlatma tasarımcıları olarak bizler, sirkadiyen bozulmayı azaltmak, ruh halini ve görsel deneyimi geliştirmek ve mekânı kullananların refah duygusunu artırmak için tasarlanmış sirkadiyen aydınlatma sistemi ile daha doğal bir ışık döngüsünü taklit edebiliriz.

Son olarak, gelişen teknoloji aydınlatma tasarımcıları için birçok heyecan verici yeni seçenek yaratıyor. Hareket ve diğer sensörler ile bütünleşik otomatik sistemlerden, kullanıcılara aydınlatmaları üzerinde daha fazla kontrol sağlayan ve ortamla daha fazla etkileşime olanak tanıyan uygulama özellikli kumandalara kadar, aydınlatma tasarımında teknolojiyi etkinleştiren olanaklar her geçen gün artıyor.

Proje boyutu, kapsamı veya yeri ne olursa olsun, mükemmel tasarımın anahtarı, her zaman, iyi aydınlatma tasarımının temelleri ile insan merkezli tasarım için daha akıllı ve daha yaratıcı çözümler sunan yenilik arasındaki doğru dengeyi yakalamak olacaktır. Heyecan verici bir yoldayız. Ancak buraya nasıl geldiğimizi de unutmamalıyız.

Haber kaynağı: https://illumni.co/lighting-design/how-can-we-optimize-evolving-lighting-design-to-enhance-health-and-well-being/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir