Close

09/02/2016

Aydınlatma tasarımcıları ve insan odaklı aydınlatmanın önemi

InsanOdakliAydinlatmaİnsan odaklı aydınlatma alanındaki araştırmacılar ışığın, vücut ritmimizi etkili bir şekilde düzenleyebilecek çok önemli bir “zaman işareti” olduğunu kanıtladılar. Ayrıca bu, insanların yanlış zamanda yanlış ışığa maruz kalmalarının sistemlerinde birçok bozukluğa yol açtığını da kanıtladı. Aydınlatma bizim görsel, biyolojik ve duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak adına kontrol edilebilir. Bu da ışığın yönünü, renk sıcaklığını ve parlaklık seviyelerini değiştirmekle yapılabilir. LED’ler tüm bu faktörlerin her birinde ışığı kontrol etmeye yardımcı olan iyi aydınlatma kaynakları. LightingEurope’un bir araştırmasına göre 2020’e kadar LED’ler insan odaklı aydınlatma alanını %90 ele geçirecekler.

LightingEurope Işık ve Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Alfred Wacker konuyla ilgili şu yorumlarda bulunuyor: “İnsan odaklı aydınlatma çözümleri insanların fiziksel ritmini aktif olarak destekleyebilir. Böylece insanların ruh halini etkiler, iyi hissetmelerini sağlayabilir, sağlıklarına iyi gelebilirler.”

LightingEurope’un bir araştırmasına göre, insan-odaklı LED aydınlatmanın insanın vücudu ve zihni üzerinde birçok olumlu etkisi bulunuyor. Doğru tip bir aydınlatma bizleri düzgün bir şekilde uyumaya ve dinlenmeye sevk ediyor. Uyandığımızda ise daha yüksek bir üretkenlikte olmamıza olanak tanıyor. Tonu ayarlanabilir bir aydınlatmanın iyileşmeyi artırdığı ve birçok kronik hastalığın önlenmesine yardım ettiği de artık kanıtlanmış durumda.

Bu önemli gerçek -aydınlatmanın vücudumuzu etkilemesi- LED aydınlatma endüstrisinin de notları arasına çoktan girdi. Birçok üretici hala sağlık, eğitim, hatta zoolojik uygulamalar için ileri ve yeni aydınlatma çözümlerini öne sürüyor.

Işığın olumlu etkisi
Yüksek spektrumlu mavi bileşen içeren bir ışık; performans ve konsantrasyonu aktive eder, yükseltir. Eğer ışıktaki bu mavi bileşen azalırsa vücut rahatlar ve daha sakin bir aşamaya geçer. Beyaz/beyaz kontrolü ise biyolojik ritim üzerinde daha da olumlu etkiler sunar. Motivasyonu, konsantrasyonu geliştirebilir ve böylelikle üretkenliği artırabilir.

Aydınlatma tasarımcıları farklı etkileri anlamalı
Geçmişte aydınlatma tasarımcıları ışığın sadece görsel taraflarına odaklandı; bu yüzden aydınlatmanın ana amacı insanların “görmesini” sağlamaktı. Işığın görsel taraflarının bizim performansımız üzerinde belirgin etkileri var. Örneğin görsel görevlerin performansını kolaylaştırmak için ışık yeteri kadar parlak olmalıdır. Ancak eğer parlaklık çok yüksek ise bu gözde kamaşmaya neden olabilir. Özellikle hastaların muayenesi gibi durumlar söz konusu olduğunda ışığın renk sunumu da önemlidir.

Tüm bunlara rağmen, bizim biyolojik ve duygusal ihtiyaçlarımız görsel gereksinimlerimizden oldukça farklıdır. Bu yüzden bir aydınlatma çözümü tasarlandığında tasarımcı ışığın tüm bu etkilerini göz önünde bulundurmalıdır. Aydınlatma tasarımcıları bu etkilerin hepsinin farkında olmalı ve buna göre çalışmalıdır. Tasarımcılar, aynı zamanda, aydınlatma efektleri hakkındaki yanlış bir bilginin de fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerindeki etkilerinin de farkında olmalıdır.

Işığın etkileri üzerine çalışmak için ölçümler
Işığın gözümüzdeki farklı etkilerini ayırt ederek aydınlatma tasarımcılarına yardımcı olabilecek metrikler bulunuyor. Fotopik görüş, iyi aydınlatılmış ortamlarda gözün görüş şeklidir. İnsanlarda ve hayvanlarda fotopik görüş, koni (cone) hücreleri aracılığıyla renk algısına olanak tanır. Belirgin bir şekilde skotopik görüşte olduğundan daha yüksek görsel kesinlik ve geçici çözünürlük bulunur. Fotopik lüks, görsel etkiyi değerlendirme ile ilgili bir ölçümdür. Diğer yandan, melanopik lüks, melatonin salgılanmasında ışığın etkisini ölçer ki bu da spektrumdaki mavi ışık miktarı ile bağlantılıdır.

Gün ışığının spektrumu iyi renk dizilimi sunar ve yüksek seviyede fotopik-melanopik lüks sağlar. Tasarımcılar, görsel olarak parlak görünen bu yapay ışık kaynaklarının aynı biyolojik etkiye sahip olmadıklarını da göz önünde bulundurmalıdır. Çünkü bu kaynakların spektrumları bazı renklerde güçlüyken bazı renklerde zayıftır. Örneğin hastanelerde geceleri hastaların yararına ışıklar kapatıldığında hemşireler saat başı 10 dakika -kadar uyanık kalmalarına yardımcı olması açısından- daha “parlak” ışığın olduğu bölümlere geçmek durumundadır.

LED aydınlatma sistemleri ihtiyaçları karşılamak açısından programlanabilir
Şunu biliyoruz ki gün ışığı hareketlilik seviyemizi artırır daha sonra gün batımı ile bu “aktif” durum azalır. Geceleri ise vücut uyuma, rahatlama moduna geçer. Biyolojik olarak etkin bir aydınlatma bu doğal süreci uyarabilir. İleri LED Aydınlatma sistemleri bu görevi yerine getirmek için önceden ayarlanabilir ya da programlanabilir. Birçok dinamik spektral bileşen ve aydınlatma seviyeleriyle günü taklit edebilir ve vücut tepkilerimizi uyarabilirler.

Haber: BizLED Bureau
Haber kaynağı:
http://bizled.co.in/lighting-designers-need-understand-different-effects-human-centric-lighting/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir