Metin: Jo-Eike Vormittag, Joachim Ritter
Fotoğraflar: Electrolight, Peter Clarke
Avukatların imaj problemi vardır. İhtiyacımız olmadıkça onları aramayız. Beyazlar içindeki tanrılara göre her zaman gücün diğer tarafındaki anlayışla beklerler. Onların zayıflık göstermelerini istemeyiz ve onların anlayışına ve bilgilerine ihtiyaç duyarız. Modern bir ofis ve doğru aydınlatma, en azından avukatların imajına, modern toplumsal yaşam standardına göre ayarlanmış yepyeni bir yön verebilir.
Avukat ofisleri standart aydınlatmasını şöyle bir hayal edelim: Klasik tarzda bölünmüş bir ofis ve zeminde halılı ofis mobilyaları, yerleri önceden belirlenmiş çalışma yerleri ve üzeri hukuk kitapları, klasörler, delgeçler ile dolu raflı, kapatılabilir mekânlarda masalar ve de her bir masanın önünde koltuk veya müvekkillerle yapılacak özel görüşmeler için ayrılmış oturma grupları. Büyük bir olasılıkla soğuk bir atmosferi olan toplantı salonu, sekreterya bölümü ve mutfağı olan bir dinlenme alanı da olacaktır. Bu tür yerlerin pencereleri vardır ancak aydınlatma ağırlıkla sınırlı bir tavan veya masa lambası ile sağlanır. Tüm bunlar eskiden kalma, duygusuz uygulamalardır. Duvarlardaki eski püskü resimlerin dışında göze çarpacak canlandırıcı herhangi bir şey yoktur. Ama şimdi, aydınlatma tasarımı toplumu adına karar verilmiştir: Bunu başka şekilde yapmanın bir yolu var.
Avustralya’daki yeni hukuk bürosunun tasarımı bugüne kadar bilinen ofislerden çok farklı olacaktı. Masif ve duygusuz, genelde maun veya meşe ağacından yapılmış olan ağır masaların, rafların, hukuk kitapları ile dolu dolapların ve metal masa lambaların artık çağımızda yeri yok ve yerlerini modern fikirlere bırakmak durumundalar. Sadece bu nedenle bile bugüne kadar olan anlayış artık geçmişte kaldı, çünkü artık internet üzerinden yapılan araştırmalar da avukatların modern çalışma tarzını belirliyor.
Electrolight firmasından mimariyi tamamlayan ve kullanıcıya odaklanan bir aydınlatma tasarımı ve bu aydınlatmanın iç alandaki düzenlemeler gibi zamansız olması istenmiş. Resepsiyon ve bekleme alanlarının aydınlatmasının göze batmayacak, ancak özel olması talep edilmiş. Düz, şık ve hoş şekilli mekânlar içinde ışığın etkisinin, rahatsız etmeyecek bir biçimde entegrasyonu istenmiş. Aydınlatma için ofiste belli armatürler geri planda olacak şekilde yerleştirilmiş. Dar yansımalı projektörler ile merdiven alanı aydınlatılıyor. Gün boyunca güneş ışınları lobby, koridorlar ve diğer odalara giriyor. Suni ışık ise doğal ışık akışı ile bağlantı kuran kilit öge. Bu noktada, projeye özgü geliştirilen avizeler devreye giriyor. Şekil ve boyutları itibariyle farklı olan avizeler ofisin kendi kafeteryasında ve yönetim katında uygulanmış. Avizelerin tasarımı ve de ışığı, mekânın donanımı, malzeme ve renkleri ile açık bir ortam yaratıyor. Geometrileri ise ofis içindeki lamel şekilli ahşap duvarlar veya başka göze çarpan yapılar ve yüzeyleri referans alıyor.
Avizelerin tasarımının simgeledikleri benim için henüz bitmedi. Görünen o ki, projeye dahil olanlar bu avizelerin ofis için ne anlama geldiğinin farkında değildiler ve hala değiller. Aslında avizeler, eskiden kalanların bir tür yeni ve modern, üç boyutlu bir yorumu gibi. Aynı zamanda kanun maddesi simgesinin (§) de ışıklı gösterimi. Tasarım tamamen içgüdüsel olarak ortaya çıkmış ve işverenin onayını alarak aydınlatma tasarımcılarının çalışma süreçlerinde geliştirilmiş. Avizelerin tasarımı hukuk bürolarının günümüz dünyasında işlevsel ve modern felsefesinin yaratımına katkıda bulunuyor. Daha önce de belirtildiği gibi belki de projeye dahil olanlar bu sembolü bilinçli olarak oluşturmadılar. Aslında projenin başında bir avizenin ve tasarımının, projenin dikkat çekecek dekoratif ve belirleyici bir ögesi olması hiç planlanmamıştı.
Projeye katılanlar:
Mimari: Bates Smart Architects; www.batessmart.com
Aydınlatma tasarımı: Electrolight; www.electrolight.com