Close

03/01/2023

Amerika’da mor sokak lambaları salgınının arkasındaki tuhaf, endişe yaratan gizem

Metin: Adam Rogers, Insider

Vancouver’da gökyüzü, Prince konseri gösteren bir televizyon rengindeydi.

Tamam, belki gökyüzünün tamamı öyle değildi. Ama insanların fark etmesine yetecek kadar öyleydi. Bir grup sokak lambası -binlercesinden birkaç yüz tanesi- aniden değişmişti.

Eskiden ay ışığı beyazı olan renk, şimdi mavi, mor, hatta eflatundu. Nesnel olmak gerekirse, daha az parlak değillerdi. Ancak mor, bir kaldırımı beyaz gibi tam olarak aydınlatmaz. Vancouver’da spektrum sert bir şekilde sola kaymıştı. Kötü görünmüyordu. Pek güvensiz de değildi. Sadece tuhaftı.

Böylece insanlar endişeli bir şekilde belediyeyi aramaya koyuldu. Koparılan gürültünün ardından, Vancouver kamu hizmeti kamyonları yola çıktı ve henüz oldukça yeni olmalarına rağmen renk sapması olan aydınlatmaları değiştirmeye başladı. Diğer birçok şehir gibi Vancouver da son birkaç yıldır eski sodyum buharlı sokak lambalarından LED’lere geçmeye çabalıyor. Temel olarak elektriği ışığa dönüştüren bilgisayar çipleri dizisi olan yeni lambalar daha ucuz, daha az enerji tüketiyor ve daha uzun ömürlü. LED sokak lambalarının on yılda daha da parlamasını bekleyebiliriz.

Tabii olursa. Çünkü Büyük Morlaşma ne Vancouver’da başladı ne de Vancouver’da bitti. Haberler 2020’ye kadar uzanıyor ve yarımküreyi kapsıyor: Wisconsin, North Carolina, Florida, New Mexico, California ve hatta İrlanda. Her iki Carolina, Florida’nın ve Midwest’in bazı bölgelerindeki sokak aydınlatmasından sorumlu Duke Power’ın temsilcisi Jeff Brooks, “Bu, yaklaşık iki yıl önce görmeye başladığımız bir şey,” diyor. “Beni arayıp bunun Cadılar Bayramı ya da bölgenin futbol takımı forma rengi mor olduğu için mi olduğunu soranlar olmuştu.”

Ama söz konusu olan hayaletler veya futbolla ilgili bir şey değil. Her ne kadar birçok kişi, günümüzün moda söylentisine uygun olarak, sentetik alacakaranlıkta 5G radyasyonunun etkilerini görmüş olduğunu veya bunun devlet tarafından gizlice izlendiğimize delalet olduğunu söylese de bu, büyük bir komplo da değil. Gizli saklı bir şey yok. Ama yine de: Sokak lambalarının kendiliğinden renk değiştirmemesi gerekiyor.

Bu yüzden ben de biraz araştırma yaptım. Görünüşe göre mor ışık gizemi, herkesin fark ettiğinden hem daha sıradan hem de daha endişe verici -modern olan her şeyin altyapısı için bir mavi motor uyarı ışığı. LED sokak lambaları görünürde hiçbir sebep olmaksızın renk değiştirmeye başlıyorsa, geleceği nasıl kurduğumuz konusunda biraz da olsa yeniden düşünmemiz gerekebileceğine dair bir görsel işarettir bu.

Işık her zaman haklıdır

Bazı açılardan, modern insan toplumu fikrini, başımızın üzerinde yanan bir ampulle temsil edebiliriz. Çok az teknoloji, bildiğimiz dünyayı şekillendirmede kritik öneme sahip olmuştur. 1500’lerden 1800’lere kadar 300 yıllık insanlık tarihi boyunca, mumdan balina yağına ve oradan da kömüre kadar her türlü aydınlatmanın maliyeti hemen hemen aynı kaldı. Ancak yaklaşık 1800’lerde bu maliyet ciddi biçimde düşmeye başladı.

Sanayi Devrimi’nin şehirleri başlangıçta gaz lambalarıyla aydınlatılıyordu. Gazın parlak alevini içeren kısım olan lamba fitili, günümüzde piller için büyük önem taşıyan nadir toprak metallerinin aynısının ilk geniş ölçekli kullanımıydı. Yaklaşık bir yüzyıl sonra elektrik, hem iç mekânlarda hem de şehir sokaklarında baskın aydınlatma haline geldi. Önce ark lambaları şeklindeydi, ardından akkor lambalar, neon, flüoresan lambalar, cıva buharı, sodyum buharı geldi. Son birkaç yıldır LED’ler revaçta; bunun kısmi sebebi, ısınmamaları. Elektriği doğrudan ışığa çeviriyorlar: ara adımlar yok, doğrudan elektrondan fotona dönüşüm: hop! Çok ekonomik ve iklim dostu. Bugün yılda 20 milyar dolarlık ticaret hacmine sahipler.

2000’lerin sonlarında, dünyanın çeşitli yerlerindeki şehirler eski aydınlatmalarını yüksek teknolojili modern LED’lerle değiştirmeye başladı. Bunlar genel olarak beyaz ışıktı. Ama banyosunu boyamış olan herkes, tüm beyazların aynı olmadığını bilir. Kuantum teorisinden türetilen teknik nedenler ve gözlerimiz ile beynimizin ilginç psiko fiziğinden dolayı bilim insanları, beyaz ışığın rengini kelvin veya “renk sıcaklığı” cinsinden ölçer. Sayı yükseldikçe renk mavileşirken sayı düştükçe daha sarı ve daha kırmızı bir hal alır. Pek çok şehir, lüks spor araba farlarının gümüşî rengi olan 4.000K’da karar kılmıştır. Buna tesadüf diyemeyiz: Üretimi en kolay ve dolayısıyla en ucuz beyaz LED’lerden biri budur.

Bu, sodyum buharının daha romantik, turuncu parıltısından sonra şaşırtıcı bir değişimdi. Ay ışığında Paris yerine otobanda Porsche. Delaware Üniversitesi’nde sanat ve mimarlık tarihi uzmanı olan Sandy Isenstadt, “Her yeni aydınlatma teknolojisinin çıkışı, insanlar alışana kadar büyük bir şaşkınlığa neden olmuştur,” diyor. “Bu, genellikle renkle, bazen de sadece parlaklıkla ilgilidir. Bu nedenle, gaz lambasının kullanılmaya başlaması bile çok fazla endişe yaratmıştı.”

Yine de çoğumuz yeni parlak beyaz rejimine alıştık. Ama sonra bir de baktık mor olmuş.

Duke Power örneğinde, renk kayması, belediyenin taktığı LED sokak lambalarının yalnızca yaklaşık %1’ini etkiledi. Yine de bu, ülke genelinde yaklaşık 5.000 lamba anlamına geliyor. Peki mor saltanatına sebep olan ne?

Sorunun üretimden kaynaklandığı ortaya çıktı. Son on yılda, Acuity Brands adlı bir şirketin ABD pazarına hakim olmasıyla LED aydınlatma işi konsolide oldu. Sorularıma yanıt veren veya konuyla ilgili halka açık kayıtları olan mor ışık muzdaribi şehirler, LED lambalarını Acuity’den satın almış. Görünüşe göre, 2017’den 2019’a kadar Acuity, tam da teknoloji ve küreselleşmenin örtüştüğü noktada bir sorun yaşadı.

Işık olsun, ama nasıl?

Isaac Newton’un 1665’te bir prizma sayesinde çözdüğü gibi, beyazımsı sarı güneş ışığı, tam görünür spektrum olan gökkuşağından oluşur. Bu spektrumda ayrım çizgilerini nereye çektiğiniz ve isim vermeye zahmet ettiğiniz renkler son derece subjektiftir. Ancak ışığın tüm bu dalga boylarını yeniden birleştirdiğinizde yine beyaz elde edersiniz.

Ancak tüm dalga boylarını kullanmak zorunda değilsiniz. Eşit miktarda kırmızı, yeşil ve mavi ışığı karıştırırsanız gözlerimiz onu beyaz olarak okuyacaktır.

Kırmızı ve yeşil LED’ler 20. yüzyılın ortalarından beri var. Ancak mavi, öyle büyük bir başarıydı ki onu bulan Shuji Nakamura’yı 2014’te Nobel Ödülü’ne taşıdı. Dar dalga boyuna sahip mavi LED, Blu-ray diskten düz ekran monitörlere kadar her türlü modern teknolojiyi mümkün kıldı.

Büyük çığır açan mavi, mühendislerin hem parlak hem de ucuz beyaz LED’ler yaratmasını da sağladı. Bunun nedeni, artık beyaza ulaşmak için kırmızı ve yeşile ihtiyaç duyulmamasıydı. Sarı fosfor işlenmiş süslü bir seramik-cam merceğin altındaki mavi LED bu işi görüyordu. Gözlerimiz mavi-sarı karışımını beyaz olarak görür. Bu büyük bir atılımdı: Mavi LED çiplerini cam, mastik, lehim, tel vb. ile komplike bir şekilde paketlemeniz yeterliydi. Bunu yeterince ucuz ve güvenilir bir şekilde yaptınız mı, işte küresel bir işletme sahibi oldunuz.

Bu son kısma daha derinden bakmak aydınlatıcı olabilir. Maryland Üniversitesi’nde İleri Yaşam Döngüsü Mühendisliği Merkezi’nin direktörü olarak görev yapan makine mühendisi Michael Pecht, “LED paket tasarımıyla ilgili muhtemelen yüzlerce patent vardır,” diyor. “Çip gerçekten de son derece güvenilir. Bütün sorun pakette.”

Bunlar ne tür sorunlar? Acuity ve mor ışıktan muzdarip şehirler bu konuda tamamen şeffaf değil. Problemli sokak lambalarının çoğunun, Acuity’nin alt markası olan American Electric Lighting’den alındığı ortaya çıktı. Acuity’nin temsilcisi Neil Egan bana “söz konusu ‘mavi ışık’ etkisinin, birkaç yıldır satılmayan bileşenlere sahip AEL armatürlerinin küçük bir yüzdesinde meydana geldiğini” söyledi. Şirket, bütün şehirlerde garanti kapsamında olan lambaları değiştiriyor. Morlaşmanın sebebine gelince bunun, “ilk kurulumdan yıllar sonra görülen fosfor sızması” olduğunu söylüyor. Başka bir deyişle, LED’i saran süslü pakette bir sorun var.

Sorundan etkilenen şehirlerin temsilcileri biraz daha ayrıntı sunuyor. Vancouver şehri temsilcisi Fiona Hughes, “Mor sokak lambaları, LED’lerden delamine olarak ayrışan fosfor kaplamanın bir sonucu,” diyor. Duke Power’dan Brooks da aynı sebebe işaret ediyor. “Armatürün üzerinde, ona beyaz rengi veren bir laminat var,” diyor. “Bu laminat aşınmaya başladığında renk tonunun morlaşmasına neden oluyor.”

Peki ama delaminasyona sebep olan ne? En olası cevap, ısının yarattığı hasar. Bir LED paketindeki fosfor tabakası, sıcaklık değişimlerine karşı gerçekten de hassastır. Montaj veya kurulumdaki en küçük hatalar bile LED’lerin ısınma olasılığını artırabilir. Böylece fosfor kaplamanın kenarlarının kıvrılmasına, LED çipinden soyulmasına ve orijinal mavinin daha fazla kısmının sızmasına neden olabilir. Ayrıca fosforun kimyasal yapısını da değiştirerek LED’in yaydığı rengi değiştirebilir.

Kalite için para ödemeye hazırsanız pek çok üretim probleminden kaçınabilirsiniz. Elektronik güvenilirlik uzmanı Pecht, Philips ile yıllar önce, şirket LED alanında pazar lideriyken çalışmış. Pecht, “Yüksek voltajlarda, nemde ve bunun gibi şartlar altında birçok uzun vadeli test yapmışlardı, cihazlarının muhtemelen 10 yıl dayanabileceğini düşünüyordum,” diyor. “Ama onların cihazları muhtemelen piyasadaki en pahalı cihazlardı. Çok güvenilir olabilirler, ancak kaliteli olanları almalısınız.”

Acuity’nin LED’leri piyasadaki en tuzlu ürünler değil. Ancak bu, şirketin kendisinin soruna neden olduğu anlamına gelmiyor. Acuity’nin yıllık finansal raporlamasına göre, şirketin Kuzey Amerika’daki 19 fabrikası birkaç hassas komponent üretiyor ve montaj yapıyor. Ancak Acuity, kullanılan LED’leri Asya’daki “üçüncü taraf sağlayıcılardan” alıyor. Bu sağlayıcılar genellikle yüksek kaliteli, yüksek fiyatlı versiyonların patentlerini ihlal etmeden, mümkün olan her türlü verimliliği zar zor sağlamaya çalışarak geniş ölçekte üretim yapıyor. Bazen bu, daha az iyi bir LED anlamına geliyor. (Acuity’nin sözcüsü, şirketin LED sağlayıcılarıyla ilgili soruları yanıtlamayı reddetti.)

Pecht, “Şirketlerin gerçekten ürünün ne olduğunu bilmeden satın aldıklarını çok sık görüyorum,” diyor. “Fiyata bakıyorlar. Bu esasen bir tedarik zinciri yönetimi sorunu.”

Işıksızlığın dayanılmaz varoluşu

Morlaşmanın önemli olmasının bir nedeni de budur. LED’lerin, özellikle de ucuz beyaz olanların, küresel ekonomiyle ne kadar derinden iç içe geçtiğine ışık tutuyor. Elbette, Acuity muhtemelen sorunu çözmüştür ve tüm lambaları değiştiriyordur. Ama ya bir dahaki sefere güney Çin’deki bir şirket bir şeyi yanlış lehimleyip de hatalı teknoloji dalgası tüm gezegene yayıldığında ne olacak? Bu sefer sokak lambalarıydı, bir dahaki sefere telefonlar, televizyonlar, tıbbi cihazlar olabilir.

Bir sokak lambası zaten bir sokak lambasından çok daha fazlasıdır. 20. yüzyılın ikinci yarısında, çoğu şehir, sadece caddeleri ve otoyolları arabalar için mümkün olduğunca aydınlatmak amacıyla lambalar yerleştirdi. LED’ler onlara yeni bir kontrol düzeyi sağladı. Sokak lambalarıyla taşıt yollarını yeterince aydınlık hale getirebiliyor, kaldırımlar için daha ince ayar yapabiliyor ve insanların evlerinin içini Las Vegas’a benzetmeden, bina cephelerini canlı bir şekilde aydınlatan usta işi, bilgisayar kontrollü paketler oluşturabiliyorlar.

İşte duygusal ve estetik unsurlar burada oyuna dahil oluyor. Görünüm ve verdiği his açısından, renk ölçümünü çok fazla önemsemiyorsanız, örneğin turuncu sodyum buharlı lambalar ile beyaz LED’ler arasında objektif bir fark yoktur. Ama o turuncu parıltı, şehrinizi ve çocukluğunuzu tanımlıyorsa -benim gibi Los Angeles’lılar ya da Chicago’lular için olduğu gibi- hiçbir değişikliği hafife alamıyorsunuz. Gece aydınlatması bir şehri yepyeni bir yere, Isenstadt’ın bir zamanlar yazdığı gibi “artık gündüzün geometrik yapısına ve maddi çözünürlüğüne bağlı olmayan, parlak ve yansıtıcı bir yapıya” dönüştürür. Bir yerin gece aydınlatması, kelimenin tam anlamıyla orasının çerçevesini tanımlar. Yeni bir renk, her şeyi yepyeni bir ışıkla yansıtır.

LED’ler bize hangi rengi kullanacağımız ve kent gökyüzümüzü nasıl yeniden tanımlayacağımız konusunda yeni bir seçenek sundu.

Şehirler ise kararlarını -genellikle 4.000K, soğuk, mavimsi beyazdan yana olarak- esasen maliyete dayandırdılar. Bu bilinçli, kasıtlı bir seçimdi. Ama şimdi, küresel ticaretin kestirilemeyen yapısı yüzünden birçok şehrin gece rengi kaza eseri değişti. İnsanlar şehirleriyle ilgili çok özel, belirleyici bir şey ellerinden alınmış gibi hissediyorlar. Bu yüzden de bunda bir kasıt arıyorlar. Acaba bir kutlama mı var? Yoksa bu bir komplo mu? Bir anlamı olmalı. Çünkü bir anlamı yoksa, bu daha da korkutucu. Sokak lambaları ve sokak aydınlatması bir şehrin en ciddi altyapısıdır. Bu kadar tuhaf ve beklenmedik bir şekilde çökertilebiliyorlarsa o zaman bu başka her şeyin de başına gelebilir.

Haber kaynağı: https://www-businessinsider-com.cdn.ampproject.org/c/s/www.businessinsider.com/led-city-streetlights-turning-purple-broken-tech-danger-2022-11?amp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir