Ağa takıldığında…
ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde yer alan Greensboro kentindeki enstalasyon: Where We Met
Orijinal, evrimsel bir yapıya sahip olan; doğa ve hayvanlar alemi biz insanlar için paha biçilmez ilham kaynaklarıdır. Janet Echelman’ın sanatsal olduğu kadar pratik enstalasyonu “Where We Met”in ana fikri de hayvanlara özgü bir mucizeye dayanıyor olabilir. Teknik liflerden oluşturulan enstalasyon; birçok noktasından duvara sabitlenmiş. Rüzgârda ileri geri sallanan veya yeşilliklerin üzerine sıkça bir şekilde atılmış veya sabah kırağı ile kaplı bir örümcek ağını andırıyor. “Where We Met” enstalasyonu şu anda ABD’nin Kuzey Carolina eyaletindeki Greensboro kentinde yer alan LeBauer Parkı’nda gösterimde. Çalışma 20 km uzunluğunda, 242.800 düğüm atılmış, renklendirilmiş liflerden oluşuyor.
Ağın iç kısmı ve dış bağlantıları için daha kalın örgü yapısında 500 metre ip kullanılmış. Suni örümcek ağı merkezi bir yeşil alan üzerine, parkın geniş çayırlığının üzerine gerilmiş, hafif esen rüzgarda hareketleniyor. Belli noktalara sabitlenmesine rağmen kendi dinamiğini geliştiriyor.
“Where We Met” enstalasyonu, LeBauer’in yeni bir tasarımı. Öncelikle sanki “ışıksızmış” etkisi bırakan, kendi kendini gösteren bir heykel. Diğer yandan, aynı ağırlıkla çelikten 15 kat daha sağlam bir yapıyı oluşturan özel fiberden yapılmış. Rüzgâr ile hareket ediyor ve güneşin UV ışınlarının olağanüstü renklerine dayanabilen bir yapı. Sonra çalışmanın üzerine LED aydınlatması şeklinde ışık ekleniyor ve enstalasyon yepyeni etkileyici unsurlarla zenginleşiyor. Gündüzleri ağ görünmüyor. Arkasındaki gökyüzü görünüyor. Renkli fiber lifler sıkıcı, gri olarak değil, ağ yapısının tamamında aydınlık gün ışığı arka planda kayboluyor. İzleyici, zeminde ilginç ve esnek görüntülerle büyüleniyor. Gün batarken veya geceleri, dış direklere bağlantısı yapılan LED’lerden gelen ışıkla ve alttan aydınlatılan konstrüksiyonla ağ, kendinden çok daha fazlasını gösteriyor.
İzleyici artık sadece gün ışığında zeminde oluşan gölgelerle değil, konstrüksiyonun içindeki kendi gölgeleri, birbirinden farklı şekiller, yükseklikler, oyuklar ve derinliklerle de büyüleniyor. Fiber liflerin renkleri neon renkleri gibi ışıldıyor, açık renkte yansıyor ve dünya ile gökyüzü arasında yepyeni boyutlar yaratıyor. Konstrüksiyonun içine yerleştirilen mavi çapraz şeritler gün içinde berrak bir gökyüzünde ağdaki aralıklar gibi görünüyor. Geceleri ise karanlık fonda ve LED ışığında ağın aslında ihtiyaç duyduğu düzende. İnsan doğal olarak ilk oraya bakıyor ve sonra farklı ve sürekli değişen şekiller biraz daha yerlerine yerleşiyor. Focus Lighting firmasının aydınlatma tasarımcıları için bu çalışma hayli zorlayıcı oldu. Farklı şekillere sahip olan konstrüksiyon aydınlatılabilecek az miktarda bir yüzeye sahip. Bu nedenle ne kadar ışık, ışık rengi ve aydınlık gerektiği konusunda testlerin yapılması gerekti.
Eseri geceleri de sahneleştirmek için hangi açının doğru olacağı ve hangi yoğunlukta ışık ve renk sıcaklığı gerektiği test edildi. Testler sonucunda tasarımcılar filtresiz renkli LED projektörlerinde karar kıldılar. Bu projektörler %19 oranda mavi, %37 oranda kırmızı ve %44 oranda beyaz renk sunuyor. Bu kombinasyonda en iyi ışıma gücü elde ediliyor ve ortada daha küçük bir aralığa sahip olan, yine renkli ağ kısımlarının daha aydınlık görünerek mümkün olduğu kadar renk uyumuna sahip olmasını sağlıyor.
“Where We Met“ olumlu duygular yaratıyor. Örümceğin avını hapseden ağının aksine şekli, renkleri ve aydınlatması ile insanların bakışlarını kendisine çeken, onları büyüleyen ve her şeyden önce bir parkın ortasında renkli ve aydınlık bir buluşma yeri olarak hizmet eden suni olarak dokunmuş bir ağ.
Projeye katılanlar:
Sanatçı: Janet Echelman; www.echelman.com
Aydınlatma tasarımı: Focus Lighting; www.focuslighting.com
Fotoğraflar: Joshua Spitzig
Uygulanan ürünler:
Amerlux