Close

20/10/2015

Ann Veronica Janssen’ın sis odası ile “gökkuşağının içinde” yürümek

AnnV1Bu oda sizi adeta havada yürürken gökkuşağı ile çarpıştırıyor. Sanatçı Ann Veronica’nın Wellcome Collection’ın ilk kat galerisini doldurmak için kullandığı dumanlı sisi; pembe, sarı ve mavi renk şeritleri aydınlatıyor. Bu beyaz yerli, beyaz duvarlı ve beyaz tavanlı oda “kaybolmak” için oldukça uğraşıyor…

Burada bir direkt aydınlatma yok; bu yüzden de yerde ya da aşağıda olma hissi de yok. Odaya girdiğinizde ilk olarak hissettiğiniz şey “düşmekten” daha çok; rulo şeklinde katlanmış bir halının duvara yaslanması gibi “dayanma” hissi. Birdenbire ortaya çıkan, gerçek geometri dünyasındaki bu denge ile ilgili his, odada bulunduğunuz sürece kaybolmuyor.

AnnV2Odada yalnız olamayabiliyorsunuz ve diğer ziyaretçilerle mesafeniz bir noktada yok oluyor. Duvarlar ise başka bir mesele. Sisten ve duvarlardan yansıyan ışık ayırt edilemiyor. Duvarlar onları bütün olarak görebilmeniz için camdan yapılmış olabilir. Vurucu noktalardan bir tanesi ise döndüğünüzde veya ileri doğru hareket ettiğinizde, bu zorlu yüzeyde parmağınızın yardımıyla yönünüzü kaybetmemeye çalıştığınızda dahi; kendinizi başka bir duvara burnunuzu çarparken bulabiliyorsunuz. Ayrıca bütün bu zaman içinde boşluğa baktığınızı düşünürken aslında bir köşeye baktığınızı fark edebiliyorsunuz.

Sisin içinde
Oda bir “sis gökkuşağı”. Siz, pembe sisin içinde, bir çeşit hava kilidi düzenlemesine adım atıyorsunuz. Eğer düz bir şekilde yolunuza devam ederseniz kısa bir zaman sonra sarımtırak karanlığın içinden mavi bir buluta geçiş yapıyorsunuz.
Sis, karanlık ve bulut gibi ögeler orada sadece öylesine bulunmuyorlar. Hepsinin bir anlamı var.

Pembe bölge gerçek bir dumanlı sis. Bu bölge algılarınızla açıkça en çok oynayan yer. Oldukça derin şekilde “yanlış”, “doğru olmayan” bir his uyandırıyor.

Pembe bölge gerçek görme duygunuzu çalabiliyor. Görüşünüzde noktalar hissedebiliyorsunuz. Bu yüzden aslında bu gösteriden, özellikle bir önceki akşamınız yorucu geçmiş ise ya da geç saatlere kadar ayakta kaldıysanız, kaçınmanız iyi olabilir.

Sarı orta bölge hassas, değişime bağlı bir geçiş alanı. Nerede duracağınızı bulmak zor olabiliyor.

Mavi bölgede, pembe bölgenin aksine, görmediğinizi hayal etmek imkansız. Yine etrafınızda hiçbir şey yok ancak hiçbir şey tanıdık ya da doğal gelmiyor. Havada yürüyorsunuz, ne yanlış gidebilir ki? Tam da bunu düşünürken ayağınızı başka bir duvara çarpıveriyorsunuz…

“Yellowbluepink”, Londra’da Wellcome Collection’da 3 Ocak 2016’ya kadar görülebilecek.

Haber: Simon Ings
Fotoğraflar: Wellcome Library
Haber kaynağı: https://www.newscientist.com/article/dn28336-ann-veronica-janssens-room-of-fog-bumps-you-through-the-rainbow/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir