Close

20/08/2015

LED’ler, Renk ve Performans

LEDPerformans1Eski zamanlarda renksel geriverim konusu kolaydı. Akkor flamanlı ve halojen kaynaklar renkleri zahmetsiz bir şekilde güzelce görselleştiriyordu. Ancak flüoresan, metal halide ve en son olarak LED’ler gibi daha yeni kaynaklar rengi daha zor bulabiliyor.

Perakende aydınlatmasında halojen, renk kalitesi açısından, hala altın standardını koruyor. LED’li ürünler ile ilgili tartışmalarda, aydınlatma tasarımcıları hala ideal durum olarak halojeni alıyor.
Peki biz LED’leri halojenlerle; halojenlerin “yenilmez” oldukları için mi kıyaslıyoruz yoksa zaten nasılsa markette var oldukları için mi? En son renk teknolojileri, referans olarak halojenleri adeta terk ediyor ve onların kendi yollarında “yeniyor”.

Etkili LED’ler?
LED’lerin aydınlatmadaki renk kalitesi üzerine etkisi şu ana kadar “karışık bir çanta” gibiydi. LED’lerin erken dönemlerinde renk görselleştirmesi, parlaklık verimliliğiyle ilgiliydi: Eğer renkten ödün verirseniz LED’inizle ilgili daha fazla “parıldamaya” sahip olurdunuz. LED’lerden gelen ışık esasen mavidir ve beyaza dönüşmek için fosfor eklenmesine ihtiyaç duyar. Ancak bu aynı zamanda ışık çıkışını keser. Bu yüzden ucuz LED üreticileri, biraz daha fazla ışık çıkışı için renk kalitesinde fosfor konusunda cimrilik eder. Kötü kalite LED’ler bu yüzden daha soğuk ve mavimsidir, asla fazla sıcak olmazlar.

LEDPerformans2Eski zamanlardan itibaren elbette birçok şey değişti. Ancak iyi kalite LED ürünlerde dahi renksel geriverim 0-100 CRI skalasında; 80 civarında gerçekleşiyor. 90 ve üzeri değer için hala yüksek bedeller ödemelisiniz. LED’lerin ilk çıkış dönemlerindeki korkunç renk kaliteleri nedeniyle bugün hala birçok alıcının aklında LED’lerin “renkten ödün vermek” demek olduğu gibi bir izlenim bulunuyor.

LED’ler hakkında daha yeni ortaya çıkan başka bir hikaye daha var… LED teknolojisi, çiplerin ve fosforların birleşimini ayarlayarak, daha önce hiç olmadığı kadar ışığın rengini kontrol etme şansını sunuyor. Renklerle deney yapan bilim adamları ise LED’lerin daha önce halojenlerin hiç yapamadığı kadar heyecan verici şeyler ortaya çıkarabileceğini söylüyor.

LED’ler testte
2013’te bir grup aydınlatma profesyoneli ve halk, Amsterdam’daki bir araştırma merkezinde toplandılar..

Bu grup, Artist Serisi aydınlatma kaynaklarıyla bilinen LED modül üreticisi Xicato tarafından yönetilen bir araştırmanın parçası olarak davet edilmişti. Xicato’nun bu serisinde doğru renk görselleştirmesi ve devamlılığına ulaşmak için LED setlerden ayrı olarak fosfor takılmıştı.

Katılımcılardan kitap, sofra bezi, meyve kasesi gibi çeşitli objelerin gösterimlerini kıyaslamaları istendi. Yapacakları şey en çok hoşlarına giden objeyi seçmek ve nedenini açıklamaktı. Bazı gösterimler örneğin daha parlak daha net ya da daha canlıydı.
Çalışma Xicato’nun yeni Vibrancy modülleri için bir testti. Bu modüller özellikle mavi, mor ve pembe gibi bazı renkleri geleneksel aydınlatma kaynaklarından daha canlı olarak ayarlamak üzere tasarlanmışlardı. Xicato, çalışma sonucunda ışık ve renge dair aldığı görüşlerle bu ürünü geliştirdi.

Siyah cismi taklit etmek
Ateş, güneş, akkor flamanlı lambalar gibi akkor kaynaklar, farklı sıcaklıklarda (renk sıcaklığı anlamında) farklı renklerde parlarlar. Bu renkler dizisi “siyah cisim yeri” olarak da bilinir ve birçok yapay aydınlatma kaynağı buna yakın bir şekilde durmak ister.
Xicato ise bunun nedenini merak etti. Peki eğer “siyah cisim mahali”nden ayrılırsanız yine de kullanışlı aydınlatma efektleri yaratabilir miydiniz?

Bu aslında akkor kaynakların mükemmel olduğu anlamına gelmiyor. Örneğin sıcak renge sahip bir lamba güzel bir rahatlık hissi verebilir ve kırmızıların, turuncuların daha canlı görünmesini sağlayabilir. Ancak aynı zamanda beyazların “sarımsı” görünmesine de neden olacaktır. Daha serin bir şekilde renklendirilmiş lambalar ise size güzel, temiz “beyazlar” sunabilir ama onlar da kırmızıları donuklaştıracaktır.

LED’ler önceleri, renk görselleştirmesine karşı işlenen bazı suçlardan sorumlu olabilirdi ancak şimdi renk ile yeni şeylerin nasıl yapılabileceğine dair önemli bir potansiyel oluşturuyorlar. Sadece çiplerin ve fosforların doğru kombinasyonunu seçerek ışığı istediğiniz şekilde ayarlayabilir, daha önce hiç elde edemediğiniz efektlere sahip olabilirsiniz.

Xicato Vibrancy serisinin tüm uygulamalar için uygun olmadığını da kabul ediyor. Çünkü ışık, bazı renklerin fazla canlı ve biraz yapay olmasına neden olacak bir etkiye sahip olabilir. Ancak birçok perakendeci için Vibrancy dizisi, ürünlerinin gerçekten öne çıkması için güçlü bir araç sunuyor. Xicato siyah cisim eğrisinden kesinti yapan ve kendi aydınlatma kaynaklarının üzerine oynayan tek üretici değil.

LEDPerformans3Philips CrispWhite da benzer bir teknolojiye sahip ve ProAir gibi spot aydınlatmalarında bu teknoloji şu anda mevcut. Philips ürününün beyazları daha beyaz ve renkleri daha canlı gösterdiğini söylüyor. Ayrıca yine Philips’e göre ürün temiz beyaz ışık ve derin zengin renk özelliklerine sahip.

Philips ürünü hakkında şunları da ekliyor: “Perakendeciler genellikle, kumaşları mümkün olan en doğru şekilde aydınlatan, renkleri daha zengin-yoğun yaparken beyazı parlak tutan, yüksek-kalite aydınlatma kaynakları ister. Sıcak renk sıcaklığı genellikle tercih edilir ama bu durumda beyazların sarımsı görünmesi riski hep olmuştur.

LED’lerin rengini değiştirmenin bir diğer yolu tamamen farklı tür bir LED çipi kullanmak. Geçen yıl Shuji Nakamura, 1993 yılında mavi LED buluşu ile, Nobel fizik ödülüne layık görüldü. Ancak dünya hala bu buluşun etrafında dönerken Nakamura yoluna devam etti. Şu anda mavi değil mor LED’ler üzerine çalışan LED aydınlatma firması Soraa ile çalışıyor. Bu mor LED’ler geleneksel mavi LED’lerden farklı bir kimyasal kombinasyonu ile yapılıyor ve beyaz yapabilmek için özel bir fosfor karışımı ile birleştiriliyorlar.
Sonuç olarak yüksek renk görselleştirmesi endekslerine (93) sahip lambalar ortaya çıkıyor. (Photometric&Optical Testing tarafından yapılan laboratuvar testlerine göre sonuçlar bu şekilde.) Sonuçlar R9 olarak bilinen doymuş kırmızı rengin görselleştirmesi için 91 skorunu da içeriyor ki normalde bu diğer LED lambalarda çok düşük bir seviyede.

Verbatim benzer özelliklere sahip lamba serilerine sahip. Menekşe çip ve kırmızı, yeşil, mavi fosforların karışımını kullanıyorlar. Böylelikle 1800K sıcaklığı kadar renk sıcaklıklarına sahip LED mum lambaları üretebiliyorlar. Bu lambalar kısılmış akkor flamanlı lambaların turuncumsu sıcak parlaklığını taklit ediyor.

CRI’ları terk etme zamanı geldi mi?
Peki LED’lerin daha önce hiç düşünülmemiş yeni renk olanaklarının kapısını açmasıyla Renksel Geriverim Endeksi (CRI) artık gereksiz hale mi geldi? Bazı üreticiler bu şekilde düşünüyor.

CRI biraz kör bir enstrüman ve ürünlerinin CRI’ın sunduğundan çok daha iyi kalite sağladığını düşünen bazı üreticiler arasında öfkeye neden oluyor. CRI önemli bir ölçüm ancak bunun sadece renk seçiminin bir ortalaması olduğu unutulmamalı. İyi bir CRI, ışığın belli bir rengi doğru olarak görselleştireceği anlamına gelmez.

Daha yakın bir zamanda, CRI’a rakip olarak Amerika’da Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’nde Renk Kalitesi Skalası (CQS) geliştirildi. Ancak bir ürünün veri sayfasında CQS verisi bulmanız olası değil. Çünkü bunun standart bir ölçüm olması için epey uzun bir yol var.

Evet, LED’ler önceleri renk görselleştirmesine karşı işlenen “suçlar”dan sorumlu olabilirlerdi. Ancak şimdi LED’ler gelişti ve önceki örneklerinin gölgesinden dışarı çıktı. Artık LED’ler renklerle bugüne kadar hiç yapılmamış yeni şeyler konusunda potansiyellerini bizlere gösteriyorlar.

Haber: Robert Bain
Haber kaynağı:
http://luxreview.com/article/2015/05/new-adventures-in-colour

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir